3 kadının katili Ali...
Geçmiş asla ama asla peşinizi bırakmaz. İster siz o hatayı yapın ister başkası tarafından zorlandırılarak yapın. Hiç karşınıza çıkmasını istemediğiniz bir anda çıkıverir ortaya...
Bana göre bu kitapta verilmek istenen en güzel mesaj hiç kimseyi anlamadan dinlemeden yargılanmamalı.
Ali Mahpeykeri dinlemedi...
Mahpeyker o gün Ali'yi aldatmak için değil aksine birdaha görüşmek istemediğini söylemek için gitti o adamın yanına fakat Ali onu dinlemeden yargıldı, aşağıladı... Evet Mahpeykerin geçmişi karanlıktı fakat Ali'yi bir umut, bir ışık gibi görüyordu hayatında. Ama Ali Mahpeykeri dinlemedi...
Ali Dilaşup'u dinlemedi...
Mahpeyker dilaşup'a iftira attı. Ali yine dinlemedi, yine güvenmedi. Zavallının sonu oldu, intikamın, aşkının kurbanı oldu..
Dilaşup'a atılan iftiradan dolayı kadını döven, fahişe diyen, Mahpeyker'i geçmişiyle yargılayan Ali Bey iki kadınıda aynı sebepten yani namuslarından ötürü bıraktı. Fakat sonrasındaki hergün içki içti, kumar oynadı kadınlarla eğlendi. İşte toplumun asla değişmeyen gerçeği...
Çok sevdiğim bir söz vardır:
"Bakir ile bakire sevişti. Kadına fahişe dediler, erkeğe milli oldu, dediler"
Son olarak bir kadının kalbini sevin , bedenini değil.