Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Irazca üçlemesi 2

Irazca'nın Dirliği

Fakir Baykurt

Yüksek Puanlı Irazca'nın Dirliği Yorumları ve İncelemeleri

Yüksek Puanlı Irazca'nın Dirliği sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Irazca'nın Dirliği kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.

Puan

8.810 üzerinden
336 Kişi · 56 İnceleme
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yılanların Öcü, Irazcanın Dirliği ve Kara Ahmet Destanı üçleme serisinin ikinci kitabı olan roman sosyal gerçeklerle donatılmış bir köy romanı. Yazar yaşadığı dönemde Anadolu insanının samimiyetini ve yaşam tarzını; vefakar ve çilekeş kadınların mücadele gücünü, zorluklar ve haksızlıklar karşısında dimdik duruşunu, bir köy muhtarının dahi bürokrasi ve siyasetle olan çirkin ilişkilerini göz önüne seriyor. Fakir Baykurt kitapta yöresel dili çok iyi kullanıyor, karakterler çok canlı, hikayeler oldukça gerçekçi ve yaşanılası. Hikayenin sonu sizi serinin 3.kitabı Kara Ahmet Destanı"na hazırlıyor. Şimdi sıra bu kitapta... İyi okumalar
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Remzi · 20151,112 okunma
238 syf.
9/10 puan verdi
"Bir cahallık, bir yoksulluk, bir zulüm!"
"Dünyanın tadı tuzu kalmadı. Köy bozuldu. Bildiğimiz dirlik düzenlik uçup gitti. İnsanlar kıcığa kardı. Yoksulun, düşkünün elinden tutan yok artık! Kadılar, kaymakamlar, bildiğim padişahlar, valiler, banka müdürleri, onbaşılar, büyük paşalar hep varsıllara arka çıkıyor. Malı, parası, gözel avradı olan yıkılmıyor. Hep varsılın dediği
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Remzi · 20151,112 okunma
Reklam
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İrazcanin dirliği
Kitap her ne kadar burdur yöresi olarak geçse de ele aldığı kahramanlar ve konuştukları dili iç Anadolu bölgesi için de geçerlidir diyebiliriz. Kitap irazca serisinin ikinci kitabı. İlk kitabı sinemaya da uyarlanan yılanların öcü. Filmi izleyenler için kitabı okumak daha kolay. Kahramanları filmden devam ediyor gibi canlandırabiliyiruz. Köylü çocuklarının okurken daha keyifli okuyacağını düşünüyorum. Özellikle 2000 öncesi köylerde doğup çocukluğu köyde geçenler için. Okurken sanki kendi köyümüzün içindeymiş gibi hisseettridi. Ayrıca köyde nasıl konuşulursa öylece kitaba aktarılmış olması okurken ayrı bir lezzet veriyor. Bunda dediğim gibi köyde buyuyenler avantajlı. Çünkü hala bizim köyde irazca ve bayram gibi konuşuluyor. Fakir Baykurt ile tanıştığım bu kitap diğer kitaplarıni da merak ettirdi. Köy hayatının birebir aktarımı yapılması ve köylerin geleceğinin o tarihlerde görülmesi de muazzam. Dönem olarak menderes ve demokrat parti dönemi. Okuyun okutturun.
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Remzi · 20151,112 okunma
292 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Fakir Baykurt'un kalemine bir kere daha hayran kaldım. Serinin ilk kitabı Yılanların Öcü harikaydı Irazca'nın Dirliği'nde ise duyguları daha ileri götürüyor usta. Yazarı, Yaşar Kemal ve Cengiz Aytmatov'la çok benzetiyorum tarz olarak. Üçü de kırsalda yaşanan sıkıntılara o kadar güzel değiniyor ki 'vay arkadaş' diyor insan. Yaşar Kemal sevgim malumdur, kimi eserinde yorar okumak ama Fakir Baykurt ona kıyasla yormadan içinize işliyor. Yazarın külliyatına kesinlikle devam edeceğim.
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,112 okunma
292 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Dikkat Spoiler içerir
Fakir Baykurt'un yazdığı Yılanların Öcü serisinin ikinci kitabı olan Irazca'nın Dirliği'nde ilk kitapta başını gösteren yılanlar yavaş yavaş sokmaya başlar. Fakir Baykurt bu eserinde de yine köylü sorunlarına, bu sorunlara çözüm bulunmamasına değinmiştir. Muhtarın oğlu ve Deli Haceli'nin kardeşinin Kara Ahmet'i taciz etmesi ve Kara Bayram'a saldırması bütün ipleri kopartır. Kara Bayram bu olanlardan sonra köyden göç etmeye karar verir. Fakat anası Irazca'yı şehre gitmeye ikna edemez. Bayram köyden göçünce tabiri caizse Irazca'nın dirliği düzeni kalmamıştır artık.
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,112 okunma
292 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
FUKARALIĞIN GÖZÜ ÇIKSIN!
FUKARALIĞIN GÖZÜ ÇIKSIN! Yoksulluğun, yoksunluğun, fukaralığın gözü kör olsun! Köylü olmanın, yoksul olmanın insanın içini acıtan Anadolu halkının bitmez tükenmek bilmez çilesinin dile geliş öyküsü "Irazca'nın Dirliği". Gücü, sömürüyü fırıldaklığı, hukuksuzluğu temsil ediyor Cımbıldak Hüsnü... Direnişin sembolü Irazca Ana; diş geçirmek istedikçe adeta isyanın tek başına simgesi "Deli Iraz". İnsanın içini burkan, bu kadar da olmaz dedirten, içimizdeki yaradır Anadolu insanının yoksulluğu, çaresizliği. Adete içim sızlayarak, yaşayarak okudum kitabı, kitabın dili çok sade ve akıcı , okurken yaşadım, çocukluğum geldi aklıma. Çaresizliğe hapsediyor insanı . Sütü bozuk muhtarı, Deli Haceliyi yok etmek sol böğrüne bir taş da ben atmak istedim. Irazca'nın yanında kavga ediyormuşcasına hırslandım, öfkeye kapıldım. Günümüzde aynısı olmasa da başka türlüdür bu sömürü ve çile, sadece zaman değişmiş, değişmeyen ise insanlar, biraz daha sömürünün türü değişmiştir sedece. Gücü elinde tutanın sömürüsünü içim acıyarak okudum. Yıllarca savaşların yükünü, ağaların zülmünü yaşamış insanımızın yoklukla mücadelesi hiç değişmemiş, takvimde yapraklar ve kişiler yer değiştirmiştir sömürü düzeninde... Çilesi dolmayan, gün yüzü görmeyen, kadınlığını bilemeyen, genç yaşta dul kalan, hayatta kalma mücadelesi hiç bitmeyen, yenilmez, bileği bükülmez, yumuşak bir yatakta bile yatamayan Irazca'nın öyküsü, çilesi dolmayan, Haçça'nın öyküsü, Kara Bayram'ın, Kara Ahmet'in gözlerindeki ışıltının öyküsü... Keyifli okumalar dilerim...
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,112 okunma
Reklam
292 syf.
10/10 puan verdi
Yılanların Öcü; Kara Bayram'ın, Deli Haceli'nin, Cımbıldak Muhtar'ın köy içinde özel mülkiyet savaşıydı ve yılanlar insanca yaşamayı bilmeyen insanlara saldırınca köye bir yarım dirlik gelmişti. O dirlik Irazca'nın dirliğiydi. Gençliğini kocası Kara Şali'nin Yemen'den, harpten dönmesini bekleyerek yitirmiş, erken zamanda dul kalmış ve hayatı oğlu Bayram'dan, "nazik kadın idi" diye güzel andığı gelini Haçça'dan ve torunlarından ibaret olmuştu ama yine de dirlikliydi. Yılanlar da uğramıyor olmuştu artık. Yılanlar insanların peşini bırakıp birbirleriyle sevişir olmuştu. Irazca'nın dirliği iki sene sürdü ve yine bir senlik benlik kavgasında tarumar oldu. Köy romancılığı kolay bir tür değil. Hüner gerektiriyor, deneyim gerektiriyor. Bir polisiye roman yazmak için illa polis olmak lazım değilken köy draması yazmak için toprağı bilmek hatta yılanı bilmek gerekiyor. Çok şükür ki Fakir Baykurt o deneyime sahip. Kendisinin ve Irazca serisinin ikinci romanı Irazca'nın Dirliği'nde de tıpkı Yılanların Öcü'nde olduğu gibi derebeyliğin etkilerini çoktan aşmış ama devletin boyunduruğunu yenememiş insanları bu kez şehirle de tanıştırıyor. Öyle de bir final yazıyor ki boynu, boğazı düğümlenmeden okuyabilene aşk olsun. Edebiyat bir sofradır ve o sofrada bir romancının yarattığı en sıradışı karakterlerden biri olan Irazca'nın yeri tıpkı romanın finalindeki gibi dolmayacaktır.
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,112 okunma
285 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Irazca’nın Dirliği, Fakir Baykurt Yılanların Öcü üçlemesinin ikinci kitabı Iracza’nın Dirliği. İlk kitap nasıl sürükleyici ve etkileyiciyse bu kitap da aynı şekilde akıp gidiyor. Hep söylerim, yine söylüyorum Türk romanları bir başka diye. Olaylar, anlatılanlar, kişiler o kadar canlı ve samimi ki her ne kadar okurken kendimi kurgu olduğuna inandırmaya çalışsam da yer yer sinirlenmekten, heyecanlanmaktan kendimi alamadım. Anadolu insanı, köylüsü, kadınları, yoksulları bu anlatılanları bir şekilde bir yerde mutlaka yaşadı. Görevini layıkıyla yapmayan memurlar, yaptıkları hizmetleri köylü için bir lütuf gören muhtarlar, daima varsıla arka çıkan reisler, komiserler hep var oldu. Bunun yanı sıra yoksula arka çıkıp onların haklarını gözeten, birilerinin çıkarlarını bozanların da daima düşmanı, çekemeyeni oluyor. Bu köyde düşmanlık o kadar insanların içlerine işlemiş ki kadınlar, küçücük çocuklar da bu kötülükten kinden nasibini alıyor. Aynı zamanda okul sıralarında olması gereken bu çocukların içine de yerleşmiş bu nefret. Zengin, belli bir mevki sabihi olanlar suçun herkes için suç olduğunu kabullenemiyorlar bir türlü. Yoksullarla yüksekteki kişiler aralarına öyle bir set çekmiş ki bu yüzden de sular bir türlü durulmuyor, eşitlik içerisinde yaşayamıyorlar. Kitapta tek bir gereksiz betimleme yok, her bir kelime o kadar yerli yerinde kullanılmış ki... Ayrıca ilk kitaptaki gibi burada da yöresel ağıza, türkülere, geleneklere, adetlere yer vermiş yazar. “Şiddetle” ve herkese tavsiye ettiğim bir seri, mutlaka okuyun
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,112 okunma
292 syf.
10/10 puan verdi
Yılanların Öcü'nü bitirdiğimizde: -Irazca "Gece olsun!..." dedi. "Düşün yollara! Yollara!..." Irazca'yı dinledim: "Düştüm yollara! Yollara!..." Irazca'nın Dirliği; "Yılanların Öcü" ve "Kara Ahmet Destanı" ile oluşan üçlemenin ikinci kitabı. Bir geçiş kitabı algısı olsa da anlattıkları ile de
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,112 okunma
292 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın Dirliği
, Yazar
Fakir Baykurt
Fakir Baykurt
'un 1961 yılında ilk basımı yapılan ikinci romanıdır. Ayrıca Yılanların Öcü ile başlayan üçlemenin ikinci kitabıdır. Irazca'nın Dirliği'ni, üçlemenin son kitabı olan Kara Ahmet Destanı izlemiştir. Fakir Baykurt, Karataş köyü ve insanlarını anlattığı ve Yılanların Öcü’yle başlayan üçlemesinin bu ikinci kitabında, "Yoksulluğun gözü kör olsun" dedirtiyor okura. Gücün parayla ölçüldüğü bir dünyada ve işlerin kayırmayla, rüşvetle görüldüğü bir ortamda köylü olmanın, yoksul olmanın ne anlama geldiğini dile getirirken, insanlığın bu acınası haline sanki bir ağıt yakıyor. Yılanların Öcü’nde başını gösteren yılanlar, Irazca’nın Dirliği’nde zehirlerini akıtıyor Irazca şu dünyaya geldi geleli gün yüzü görmemiştir. Dertli mi dertli bir kadındır; üstelik genç yaşta dul kaldığından kadınlığını da bilememiştir. Geçimdi, çocuktu, sonra torundu derken sırtı doğru düzgün yumuşak bir yatağa değmemiştir. Yetmezmiş gibi, köyün muhtarı Cımbıldak Hüsnü ile Haceli’yi ev yeri yüzünden düşman beller kendine. Ev işi halloldu, sular duruldu derken, anlar ki, su uyurmuş ama düşman uyumazmış. Bu sefer torunu Ahmet’e kötülük eder düşmanlar; oğlu Bayram ölümlerden döner. Yitirir bir bir dayanaklarını... ve zavallı Irazca’nın ne dirliği kalır ne düzeni.
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,112 okunma
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.