İsim ve Sıfat Tevhidinde Ehl-i Sünnet'in Muhaliflere Cevabı

Muhammed B. Salih El-Useymîn

İsim ve Sıfat Tevhidinde Ehl-i Sünnet'in Muhaliflere Cevabı Gönderileri

İsim ve Sıfat Tevhidinde Ehl-i Sünnet'in Muhaliflere Cevabı kitaplarını, İsim ve Sıfat Tevhidinde Ehl-i Sünnet'in Muhaliflere Cevabı sözleri ve alıntılarını, İsim ve Sıfat Tevhidinde Ehl-i Sünnet'in Muhaliflere Cevabı yazarlarını, İsim ve Sıfat Tevhidinde Ehl-i Sünnet'in Muhaliflere Cevabı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İmanın eksilmesinin sebeplerine gelince, bunlardan bazıları şunlardır: 1- Allah-u Teâlấ'yı, isim ve sıfatlarını bilmemek. 2- Allah'ın kevni ve şer'i ayetleri ve hükümlerine bakmamak, bunları düşünmemek ve bunlardan yüz çevirmek. Çünkü bunlardan gâfil kalmak, arzu ve şüphelerin kalbi sarmasıyla, mânen kalbin hastalanmasına veya
İmanın Artmasının Nedenleri Vardır Bunların bazlıları şunlardır: 1- Allah'ın isim ve sıfatlarını bilmek: Kulun, Allah'ın isim ve sıfatlarının gerekleri ve etkileri hakkındaki bilgisi arttıkça Rabbine karşı imanı, sevgisi ve saygısı da artar. 2- Allah'ın kevni ve şer'i ayetlerine bakarak bunlar üzerinde düşünmek; Kul, bu ayetlere bakıp bunlardaki göz kamaştırıcı kudreti ve açık hikmeti düşündükçe hiç kuşkusuz iman ve yakini artar. 3- Allah'a ibâdet ve tâat etmek: iman, yapılan işin güzelliğine, cinsine (türüne) Ve çokluğuna göre artar. Yapılan iş ne kadar güzel olursa imandaki artış O oranda büyük olur. Amelin güzelliği, samimiyete (ihlasa), kitap ve sünnete uygunluğuna bağlıdır. Amelin (yapılan işin) cinsine (türüne) gelince, bu şöyle açıklanabilir: Farz, sünnetten daha üstündür. Bazı ibadetler de diğerlerinden daha kuvvetli, daha kesin ve daha üstündür. İbadet ne kadar üstün olursa ona imandaki artış da oranda büyük olur. Amelin (yapılan işin) çokluğu ise, iman; amelin çokluğuyla orantılı olarak artar. Çünkü amel imandandır. Kuşkusuz amelin artmasıyla iman da artmaktadır. 4 Allah Azze ve Celle'den korkarak günahlardan vazgeçmek: Günaha iten etken ne kadar güçlü olursa o günahı bırakmakla iman da o kadar artar. Çünkü etkeni güçlü olduğu halde kulun günahı bırakması, imanının kuvvetini ve Allah sevgisini, nefsinin arzusuna üstün tuttuğunu gösterir.
Reklam
İmam Malik'in Kelam Hakkındaki Sözleri
"Dinde kelâmi hoş görmüyorum. Bizim yöremizin insanları kelâmı hoş görmez ve onu yasaklarlardı. Cehmin görüşleri, kader ve bunlara benzeyen şeyler hakkında konuşmak gibi. Altında ameli barındırmayan (mübah olmayan) hiçbir konu hakkında konuşmayı sevmem. Fakat dinle (Allah'in diniyle) ilgili konularda ve Allah Azze ve Celle hakkında konuşmaya gelince, bu hususlarda susmak bana daha sevimlidir. Çünkü ben yöremizin halkınin, altında ameli barindiran konular hariç dinde konuşmayı yasakladıklarını gördüm." "Hevâ ve bid'at ehliyle, yıldız falıyla uğraşanların kitaplarından herhangi bir şeyin kiralik verilmesi caiz değildir. Bizim ashâbımız nezdinde hevâ ve bid'at ehlinin kitapları Mu'tezile ve diğerlerinden oluşan kelâmcilarin kitaplarıdır. Bu kitaplar kiraya verilmişse kira akdi feshedilir. Yine yıldız falından, cin büyüsünden ve bunlara benzer şeylerden bahseden kitaplarda böyledir." "Eğer bir kimse Allah'a ortak koşmak dışında bütün büyük günahları işlese sonra da bu hevâ ve bid'atleri -ki bunlar arasında kelâmı da saydı- terketse, cennete girer."
Ebu Hanife'nin Oğlu Anlatıyor
"Babam bir gün yanıma geldi. O sırada kelâmcılardan bazıları da yanımda bulunuyordu. Aramızda bir konuyu tartıştığımızdan dolayı seslerimiz de alabildiğine yüksek çıkıyordu. O'nun eve girdiğini sezince yanına gittim. Bana: "Hammâd! Yanındakiler kim?" dedi. Ben de: "Falan, falan ve falan" diyerek yanımdakilerin isimlerini saydım. Peki neyi tartışıyorsunuz?" dedi. Ben de şöyle şöyle bir konuyu tartışıyoruz, dedim. Bana: "Ey Hammâd! Kelâmı bırak" dedi. Hammâd diyor ki: Ben babamın konuşurken saçmalayan biri olduğunu hiç görmediğim gibi, O'nun bir şeyi emredip sonra onu yasaklayanlardan biri olduğunu da bilmem. Ona: "Babacığım! Sen daha önce benim kelâm ilmini öğrenmemi istemiyor muydun?" dedim. O da: "Evet oğlum. Fakat bugün bunu sana yasaklıyorum" dedi. Ben de: "Niçin?" diye sordum. O da: "Ey Oğlum! (Bugün) seninde gördüğün gibi kelâmi konularda ihtilafa düşen bu kimseler, bir zamanlar tek bir söz ve tek bir din üzereydiler. Tâ ki şeytan onların aralarını bozdu, sonra da aralarına düşmanlık ve ihtilaf soktu. Böylece ayrilip ihtilafa düştüler.."
Ebu Hanife'nin Kelam Hakkındaki Sözleri
Kelâmdan söz etmekten sakın. Çünkü onlar seni taklid eden bir topluluktur. Sonra bununla uğraşırlar." Öğrencisi Muhammed b el-Hasen b. Ferkad eş-Şeybâni (ölm.189h.) şöyle der. "Ebu Hanife bizleri fıkıh öğrenmeye teşvik eder, kelâm ilminden ise sakındırırdı." Ebu Hanife'ye "İnsanlardan bazılarının ârazlar ve cisimler
İmam Şâfii; "Hiç süphesiz kulun, şirk dışında her türlü günahla Allah'ın huzuruna çıkması onun için kelâm ilmiyle Allah'ın huzuruna çıkmasından daha hayırlıdır. Ben Hafs(el-Ferd)'den kelâmla ilgili öyle sözler işittim ki bunu anlatmama imkan yok." "Kelâm elbisesi giyip de kurtulan hiç kimse yoktur."
Reklam
65 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.