İskendername
Firdevsiİskendername Gönderileri
İskendername kitaplarını, İskendername sözleri ve alıntılarını, İskendername yazarlarını, İskendername yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu gündüz, bu gece bize kalmayacağı için
Bir demimiz boş geçmesin
İskendername
"Büyüklük de ululuk da sonunda geçip gider bir gün! Avdır insanoğlu, ölüm ise bir avcı.."
Sayfa 207 - DârâKitabı okudu
"...sen ve ben aynı kökten, aynı soydan gelmekteymişiz! O halde neden biz dünyada hep daha fazlasına sahip olmak için ailemizi ortadan kaldırıyoruz?"
Sayfa 206 - İskender Dârâ'ya söylüyorKitabı okudu
"Alın yazgısından akıllı ve bilge kişiler de kurtulamaz ve felek yapacağını herkese şüphesiz bir gün yapar."
Sayfa 201 - Dârâb oğlu DârâKitabı okudu
Nizami Birgül Şerefnâme'de İskender destanını şöyle özetler: İskender, Aristoteles ile birlikte öğrenim gördü. Hep Aristoteles ile birlikte bulundu. Öğrenimini tamamladıktan sonra askeri eğitim aldı. Babasının ölümünden sonra onun yerine tahta çıktı. Mısır'a asker çıkarttı. İran hükümdarı Dârâ ile savaştı. İran ordularını yenilgiye uğrattı ve İran'ı egemenliği altına alarak ateşkedeleri yıktırdı. Dârâ'nın kızı Rûşenek ile evlendi ve sonra batıya doğru gitti. Kabe'yi ziyaret etti. Elburz Dağı, Horasan bölgesi, Hindistan, Çin ve Rusya'ya seferler düzenledi. Son seferinde Ruslarla yedi yıl savaştı. Zafere erişti ve karanlıklar ülkesine gitti. Ardından Yunan ülkesine geri döndü.
Sayfa 133Kitabı okudu
İskender, insana sonsuz hayat verecek bir çeşme olduğunu bildiğin nereden öğrenir. Onu aramak için ordusuyla yola çıkar. Yolda çeşitli olaylar sebebiyle askerlerinden ayrılmak zorunda kalır. Yanında sadece aşçısı vardır. Aşçı yemek hazırlamak için çeşmeye gider, orada azıkları olan tuzlu balığı yıkamak ister. Fakat balık suya değer değmez canlanır ve içine atlayıp kaybolur. Aşçı bu suyun hayat suyu olduğunu anlayıp bir miktar içer ve geri döner. Başına gelenleri İskender'e anlatır. İskender, aşçının tarif ettiği yeri arasa da bulamaz ve kızarak onu öldürmek ister. Ancak bir türlü öldüremeyince boynuna bir taş bağlayıp denize attırır. Orada aşçı bir deniz cini olur ve sonsuz hayatına devam eder.
Sayfa 36Kitabı okudu
Dağ kendilerine şöyle cevap verdi:”Neden hükümdarların tabutlarını,cansız vücutlarını yerine gömmeyi geciktirip de saklıyorsunuz?Neden uzun süre beraberinizde taşıyorsunuz?Şunu iyi bilin ki İskender’in gömüleceği toprak,hayattayken kendi elleriyle kurmuş olduğu İskenderiye toprağıdır.”
Sayfa 312Kitabı okudu
İskender’in Sözleri
“Herkes biliyor ki ölümün elinden kaçıp kurtuluş asla mümkün olamaz!Ben bu konuda asla ve asla telaş ve korkuya kapılmıyorum!Benim artık bundan daha fazla ömrüm kalmadı.Demek ki bu dünyadan nasibim bu kadarmış!Kader insanın ömrünü ne eksiltebilir ne de ona bir an ekleyebilir!”
Sayfa 307Kitabı okudu
Dara’nın Sözü
Büyüklük de ululuk da sonunda geçip gider bir gün!Avdır insanoğlu,ölüm ise bir avcı,gelir avlar onu bir gün!
Sayfa 207Kitabı okudu
İskender’in Dara’ya Mektubu
Akıl,Dara’nın canına her zaman yoldaş olsun!Dara’nın haremine,eşine ve çocuklarına dokunmayı aklından bile geçiren mezarı boylayacak ve tahtı kendisine tabut olacak;gözü tabuttan başka hiçbir şey görmeyecek!Ya da ağaçların dallarından asılarak acılar içinde can verecek.Şimdi senin bütün yakınların İsfahan’da bulunmakta,hiçbir sıkıntıları ve şikayetleri de yok.Onlara biri ne dokunabilir ne de beraberinde bulunan altın gümüş ve değerli varlıklarına el uzatabilir.Sen de ey İran hükümdarı Dara,eğer istiyorsan ülkene, başkentine geri dön.Bütün İran baştan başa senindir ve hükümdar da sensin.Sana verdiğimiz sözden asla dönmeyiz ve anlaşmamızı da bozmayız,sana sormadan da senin ülkenle ilgili hiçbir şey yapmayız.
Sayfa 202Kitabı okudu
“Eğer sizler el ele,sırt sırta verir de birliktelik sağlarsanız kaybettiğiniz toprakları yeniden ele geçirebilirsiniz.Ancak eğer sizler bu savaşta zayıf düşer ve kendine güveniniz olmaz,sadece kendi canınızı kurtarma bencilliğini gösterirseniz,o zaman artık bundan sonra dünyadan ümidinizi kesin;çünkü şimdi Rumlar Dahhak,biz ise Cemşidiz.”Dara bunları söylerken ağlıyordu,yüreği üzüntülere boğulmuştu;yanakları sapsarı kesilmişti,dudakları mosmordu.
Sayfa 198Kitabı okudu
Bu uçsuz bucaksız dünyadan yedi karışlık bir yere sıkıştın.Bunun böyle olduğunu bilseydin,nefsini dünya peşinde sürüklemezdin.
Sayfa 110Kitabı okudu
Ey yüce gökleri yücelten!
Neden yaşlılığımda beni çaresiz bırakıyorsun?
Sayfa 124