Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İslam Düşüncesi - 1

Seyyid Kutub

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İyi biriyseniz; vicdanı kararmış insanlar, sizi kaybeden olarak hatırlar.
Bir müslümanın temsilcilik görevi; Allah'ın ahkamını, şeriatını beşer hayatına yansıtmak, İslâm düşüncesinden doğmuş olan İslâm nizamını dünyaya hakim kılmak, toplumların hayatını ona göre düzenlemek yolunda çaba harcamak suretiyle ifa eder. O, İslâm düşünce sisteminin hayata geçirilmek üzere planlandığını; İslâm'ın yeryüzünde varolabilmesi ve uluhiyetin sadece Allah'a tahsis edilebilmesi için İslâm nizamının hayata geçirilip hakim kılınmasının şart olduğunu bilir; çünkü uluhiyeti sırf Allah'a tahsis eden bir topluluk bulunmadıkça, bireysel ve sosyal hayatlarını Allah'ın nizamı doğrultusunda ayarlayan bir cemaat mevcut olmadıkça yeryüzünde İslâm'ın varlığından bahsetmek imkansızdır. Müslümanlar Allah'ın yardım ve desteğine ancak bundan sonra kavuşabilirler; zira bu yardım ve zafer değişmez bir şarta bağlanmıştır: "Elbette Allah kendine yardım edene yardım edecektir; şüphe yok ki Allah çok kuvvetli, çok izzetlidir. Onlar ki şayet kendilerini arzda makam ve iktidara getirirsek namazı kılarlar, zekatı verirler, ma'ruf ile emr ve münkerden nehy ederler! Bütün işlerin akıbeti de sırf Allah'a aittir." (Hacc/40-41)
Sayfa 268 - BekaKitabı okudu
Reklam
Müslümanın varoluş amacı apaçık ortadadır.
Yeryüzündeki mevcudiyetinin en başta gelen icabı davranış işlev bakımından hem kendi nefsinde, hem de toplum içerisinde müsbet olmasıdır. Halifesi kılındığı arz üzerinde ve kendisi için çizilen planın bir parçası olan hesap için hazırlanmış alemde müsbet hareketlerde bulunmakla yükümlüdür. Allah huzurunda kurtuluş ümidi beslemesi, azaba çarptırılmaması, iman ve varlık nimetlerinin şükrünü eda etmesi ancak yeryüzündeki hilafet görevini hakkıyla yerine getirmek, Allah'ın koyduğu kanunlar doğrultusunda müsbet bir fonksiyon icra etmek, ilahî nizamı hem kendi yaşantısında, hem de başkalarının hayatına yansıtmak ile mümkündür. Yine yakasını, ancak yeryüzündeki fesat ocaklarını ortadan kaldırmak üzere cihada girişmesi ile kurtarabilir. Kuşkusuz insanlar arasında ve vâkıalar aleminde fesadın çıkış sebebi herşeyden önce Allah'ın nizamının uygulanmamasıdır. Arz üzerinde öyle bir fesadın zuhur etmesi halinde bunun günahı Allah yolunda şahitlik/temsilcilik görevini yerine getirmekten kaçınan, Allah'ın ahkamını gerek kendi şahsında, gerekse de etrafındakilerin hayatında ve tüm yeryüzünde hakim kılma mücadelesi vermeyen kimselerin boynundadır.
Sayfa 273 - BekaKitabı okudu
"Dikkat edin! Yaratmak da hükmetmek de Allah’a aittir. Âlemlerin Rabbi olan Allah, ne yücedir. (7/A'râf, 54)
Sayfa 249 - BekaKitabı okudu
Bedir savaşı ortamı... Akabinde peşpeşe sıralanan Uhud, Hendek, Hudeybiye, Mekke'nin fethi, Huneyn ve Tebük... Ve bir İslâm ümmetinin yetişme atmosferi...
Sayfa 9 - BekaKitabı okudu
İslâm düşünce sistemi, müslümana, işin, yalnızca vicdanî bir his olarak kalblerde hissetmekten ve laf olsun diye lisan ile ikrardan ibaret olmadığını bildirir; kurtuluşunun ancak pratik hayatında onun canlı bir temsilcisi (Hâlife) olmakla mümkün olduğunu, bu hususta bir gün hesaba çekileceğini ve huzurullahta ona göre bir karşılık göreceğini öğretir. Sonra hidayetin mükafaatını da ancak bu uğurda çaba harcayanlar alabilecektir. "Bizim uğrumuzda mücahade edenlere gelince elbette biz onlara yollarımızı göstereceğiz ve şüphesiz ki Allah muhsinlerle beraberdir!" (Ankebut/69)
Sayfa 272 - BekaKitabı okudu
Reklam
Beşeri arzular ve şehvet, insan bilgisinin darlığı ve insanlığı sürükleyen birtakım tesirler insanın alemşümul, değişmez kanunlar koymasını imkansız kılar. İslâm düşüncesi ise kaynağını Allah Teâlâ'dan alması dolayısıyla temel yapısı ve hususiyetleri bakımından beşerî düşünce sistemlerinin tümünden ayrılır. Bunun içindir ki onda beşer yapısı sistemlerin hissettirdiği değişim ve tekamül ihtiyacına rastlanmaz.
Sayfa 67
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.