İslam Kültüründe Felsefenin Krizi ve Aydınlanma Sorunu

Hasan Aydın

İslam Kültüründe Felsefenin Krizi ve Aydınlanma Sorunu Sözleri ve Alıntıları

İslam Kültüründe Felsefenin Krizi ve Aydınlanma Sorunu sözleri ve alıntılarını, İslam Kültüründe Felsefenin Krizi ve Aydınlanma Sorunu kitap alıntılarını, İslam Kültüründe Felsefenin Krizi ve Aydınlanma Sorunu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerek meşşaîlik gerek işrakîlik gerek tasavvuf, gerekse kelâm ekolleri, belli bir metafizik kurgu oluşturmuşlar ve bu kurgunun merkezine İslâm'ın tevhid inancı doğrultusunda Tanrı'yı oturtmuşlardır. Filozoflar, Aristoteles'in hareket etmeyen ilk hareket ettiricisini İslâm'a yaklaştırarak Tanrı'yı akıl ve ilke olarak konumlandırırken, kelâmcılar saltık kudret olarak yorumlamışlar, mutasavvıflar ise genel aşk olarak görmüşlerdir. Bu açıdan, Tanrı-evren ilişkisine yönelik tasarımlarında kimi farklılıklar bulunsa da, tanrı-odaklılıkta hepsi eşittir. Meşşaîlerin, işrakîlerin ve tasavvufcuların aralarında küçük farklar olsa da Plotinus'a dayalı sudûrcu-türümcü bir kuramda; kelâmcıların ise yine aralarında kısmi farklarla, Hint ve Yunan atomcluğundan beslenen töz-ilinek metafiziğinde karar kıldıkları görülür.
Sayfa 297
"Evrenin sonradan yaratıldığını ileri sürenlere göre, onun sonradan yaratılmış olmasında önce ve sonranın bulunması düşünülemez; çünkü zaman bakımından önce ve sonra, ancak şimdiki ana oranla düşünülebilir." İbn Rüşd (Tehâfüt et-Tehâfüt)
Sayfa 205
Reklam
İbn Rüşd'e göre Eş'arîler, zulüm ve adalet konusunda öylesine garip bir doktrin benimsemişlerdir ki, ne insan aklına ne de Tanrı'ya yakışmaktadır. Onlar, Tanrı'yı faili muhtar yapacağız diyerek, iyi ve kötünün nesnel varlığını yadsımışlar, keyfi bir öznelciliğe kaymışlardır. Bu yaklaşımlarının bir uzantısı olarak da Tanrı'ya şirk koşmanın bile özünde kötü olmadığını, eğer Tanrı dileseydi şirkin iyi olacağını savunmuşlardır.
Sayfa 223
"Kim din tacirliği yaparsa onun dini yoktur. Gerçekte varlığın hakikatinin bilgisini edinenlere (yani filozoflara) karşı çıkan ve felsefî küfür sayanın dinle bir ilişkisinin kalmaması gerekir." Kindî (el-Felsefe el-Ûlâ)
Sayfa 274
Gazzâlî tasavvufu sünnileştirmeye yönelse de, batıni yorumdan ve vahdeti vücud imasından kendisini tümüyle alamaz; hatta şeriatta, yaratıcı yaratan ikiliğini vurgulayan hemen her söylemin zahirini sıradan insanlara özgüleyerek, kendine özgü gnostik yorumlara bile yönelir. Bu yorumları, İslâmî tevhidin ifadesi olan (lâ ilahe illallah'ı (Tanrı'dan başka ilah yoktur) bile tevil edecek denli ileriye taşır ve ontolojik olarak Tanrı'nın dışında her şeyin varlığını yadsır.
Sayfa 84
Reklam
64 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.