Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İslam Medeniyeti Tarihi

Wilhelm Barthold

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Avrupa'da 15 nci asırda, okuma yazma bilenlerin sayıca nisbeten az olmasına rağmen, yalnız edebi mahiyette eserler değil, pek çok ilmi eserler de basılmıştır. Müslüman dünyasında ise matbaacılık ancak 18 nci asırda, Türkiye'den başlayarak yayıldı. Müslümanlar ateşli silahları Avrupalılardan hiç tereddüt etmeden almışlardı. Lakin, kafirlerin diğer bir icadı olan matbaacılığı kabul etmek için din alimlerinin fetvasını almak lazım geldi. Çünki basma kitaplardan istifade etmek din ile alakalı olan medrese aleminde büyük değişiklik doğurabilirdi.
Sayfa 90 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
17 nci, 18 nci asırlarda Eçmiyazin Ermenileri İran Şahına birkaç kere müracaat ederek, kendilerini Katolik propagandasından korumasını rica ettiler. Zamanımızda Avrupalıların yapmakta olduğu iktisadi tazyik, Hristiyanlar üzerinde de Müslümanlarda olduğu gibi aynı şekilde hissedilmektedir. 1912 yılında bir Müslüman muharririnin Müslüman birliğini ileri sürerek yazmış olduğu bir makaleye karşı bir Hristiyan gazeteci Arap matbuatında: '' Avrupalılara karşı yalnız Müslümanlar değil, belki hiçbir din ayrılığına bakmaksızın, bütün Şark kavimleri birleşmelidir...'' diye yazdı.
Sayfa 45 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Türkler’in tarihini bilmeden İslam tarihini anlamak mümkün olamayacağı nasıl tabii ise, İslam tarihi çerçevesi içine sokmadan Ortazaman Türk Tarihi’ni anlamak mümkün olamayacağı da o kadar tabiidir
Sayfa 1 - Giriş
Tarihi siyasi menfaatler uğruna, yahut marazî ideolojileri müdafaa maksadıyla bir yalancı şahit gibi kullanmak ilmin ve insanlığın haysiyeti namına çok acı ve faydasız bir şeydir; fakat bu gibi hareketlerin geçici olduğunu ve her şeye rağmen tam objektif surette tarihî réalité'yi arayan ilim adamlarının dünyanın her tarafında çoğalmakta bulunduğunu memnuniyetle söyleyelim. Millî tarih telakkisinin romantik devrini Türk nasyonalizmi de tabiatıyla görmüştür. Avrupa tarihçiliğinin Türkler hakkında hiçbir ilmî esasa dayanmayan çok haksız menfi telakkileri karşısında bizim romantik tarihçiliğimizin aksülameli (tepkisi) de ister istemez çok müfrit (aşırı) ve mübalağalı olacaktı ve hakikaten öyle de oldu.
Sayfa 20
Ben ilim'e, insanlığın iyi'ye ve doğru'ya gittiğine inananlardanım; bundan otuz sene evvel olduğu gibi, bugün de insaniyetçi Türk nasyonalizminin heyecanını kalbimde ve kafamda taşıyorum. Lakin tarihî réalité'yi ararken her şeyden evvel ilmî bir hakikatin hizmetkârı olduğumu unutamam. Daima tekrar ettiğim gibi, Türk milletinin cihan tarihindeki büyük rolünü bugünkü ilim zihniyetiyle objektif olarak ortaya koyabildiğimiz zaman, dünya ilim âleminin bunu kolaylıkla kabul edeceği ne kadar muhakkaksa, bunun Türk milletine en büyük bir hizmet olacağı da o derece katidir. Esasen tarihî hakikat de Türk milletinin hakiki menfaatine mugayir (aykırı) olamaz.
Sayfa 21 - 2 mart 1940, istanbul. Fuad Köprülü
Yunan felsefesi Araplara ikinci el kaynaklardan ulaştığı için, Yunan felsefesine dair bilgiler çok sarih değildi. Misalen; Platon ve Plotin birbirine karıştırılabiliyordu. Doğu’nun tarım mahsulleri de Batı’ya İslam’ın intişarı ile vasıl oldu: pirinç, şeker kamışı, çivit, safran gibi ürünler İslam futühatından önce Avrupa’da bilinmiyordu.
Reklam
Edes (şimdiki Urfa şehri), Hristiyanlık ve Suriye medeniyeti tarihinde müstesna bir ehemmiyeti haizdir.
Sayfa 10
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.