İslam ve İlim kitaplarını, İslam ve İlim sözleri ve alıntılarını, İslam ve İlim yazarlarını, İslam ve İlim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Avrupalılar, Müslümanlardan ilim alırken bu ilmi anlamadan almışlardır.
Çünkü bu ilimleri alırken seviyeleri bu ilimleri almaya müsait değildi. Lisânları bu ilimleri almaya müsait değildi. Müslüman kitaplarındaki mefhumları kavrayamıyorlardı.
14. asırda tercüme ettikleri bir kitaptaki mefhumları ancak 18. asırda anlamaya başlamışlardır.
Müslümanlar olarak dünyanın gelmiş geçmiş en büyük düşünce sistemine sahip bulunuyoruz. Fakat bu büyük düşünce sisteminin ve Müslümanların mücadele suretiyle sevapları ve şerefleri artsın diye karşılarında daima bâtıl fikirler olagelmiştir. Bu bâtıl fikirler; bir Müslüman diyarı içerisinde bizleri, kendi dinimizi, kendi Müslümanlık hakikatlerimizi öğrenemeyecek hale getirmişlerdir. Bakın, ben bugün size dinimizin verdiği hızla yazılmış olan ilmi çalışmaların bazılarından bahsedeceğim. Eminim ki çoğumuz bu çalışmalar hakkında fikir sahibi değiliz. Niçin? Çünkü kendi kendimizi öğrenmeğe imkân bulamamış bulunuyoruz.
Bir Yahudi âlimi olan Einstein ömrünün sonlarına doğru şunları söylemiştir:
"Ben ömrümde uzun müddet, hakikaten bu madde ile enerji ile kuvvetler uğraşıp bir sürü hesaplar yaptım ama bütün ömrüm boyunca bunların ne olduğunu anlayamadım. Hatta size bir şey söyleyeyim. Acaba biz hesaplar yaparken madde, enerji, kuvvet gibi mefhumları kullanacağımıza bunların yerine başka mefhumları kullanmış olsaydık, acaba daha mı kolay hesap yapardık? Bunu da bilemiyorum. Yalnız hissettiğim bir şey var, o da böyle enerji, madde, kuvvet diye birbirinden ayrı üç mefhum olmadığıdır. Ben bu işte bir Tevhid hissediyorum. Bir tek mefhum olsa gerek ki bu bazen enerji haline, bazen de madde haline giriyor; bazen kuvvet haline giriyor. Fakat bunun ne olduğunu hissediyorum ama bir türlü bulamıyorum." diyor.
Râgıb el-İsfahânî İslâm’ı şöyle açıklar: Kalpteki inancı dille ifade edip fiillerle gereğini yerine getirmek suretiyle Allah’a takdir ve hükmettiği her hususta boyun eğip teslimiyet göstermektir.
Atom nedir deyip atomun içerisine girdiğimiz zaman görüyoruz ki atom bizim güneş ve etrafında dönen yıldızlara benzeyen bir yapıya sahip. Merkezinde tıpkı güneş gibi bir merkezi kısım vardır. Buna proton deniyor.