Poiiteizm’e göre, kainâtın varoluşu, ateizmde olduğu gibi *tesadüf»le açıklanamaz. Kainâtın varoluşunda ve var lığını devam ettirisinde bilinçli bir iradenin etkisi sözkonu- sudur. Yani, bu kainat yaratılmıştır. Fakat onu yaratan irade bir tane değildir. -Birçok tanrı vardır ve onların ortak laşa çalışmaları sonucu bu kainât yaratılmış ve varlığı de vam ettirilmektedir. Yine bu inanç biçimine göre, bir tane,
en büyük güce sahip tanrı vardm. Fakat o, yaratma gibi işleri yapmaz onun adına diğer küçük tanrılar yaratma iş lemini yaparlar. Bu inanç, açıktır ki. cahiliyetin bir başka boyutu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlara inanan bir insan için, güneş, ay, yıldız, dağ, nehir vs. gibi somut şey ler tanrı olabildiği gibi, sevgi, aşk, güzellik, şehvet, nefs, arzu, zenginlik, güç, saltanat, iktidar gibi şeyler de tanrı olarak nitelendirilebilmektedir. İnsanlık tarihi süresince, bir çok çeşidiyle gözlenebildiği gibi, sistemleştirilen bir şey tanrı kabul edilmiş ve onun varlığı herhangi bir nesnede
tomutlaştırılarak algılanmaya başlanmıştır. İnsanlar, çok korktukları şeyleri (arslan, sırtlan, yılan, timsah, ateş, yıl dırım, vs.) tanrı olarak niteleyebildikleri gibi, çok sevdik leri ve yücelttikleri şeyleri de (sevgi, aşk, kadın, para, mülk, saltanat, iktidar, yetki, makam, rütbe, şan, şöhret vs.) tann olarak niteleyerek onlarla ilgili çeşitli ibadet şekilleri
geliştirmişlerdir. Bütün bu inançlarda ortak bir özellik, mi toloji, efsane gibi şeylerle inançların oluşturulmasıdır.