Beklentimi karşılamadı . Kitabın ismine aldandım . Daha sistematik , daha felsefik alt yapılı bir kitap okuyacağımı düşünüyordum . Kitaptaki argümanlar oldukça basit , aslında argüman bile değiller . Yazarın hemen hemen her sayfada da “Ben Türk oğlu Türküm , Türkçüyüm, Turancıyım “ şeklinde ki ifadelerini de abartılı buldum . Sürekli kendi ırkını güzelleyip, Arapları ya da başka ırktan milletleri yerden yere vurup , üstten bakınca Deist olmuyorsunuz maalesef yazar efendi ..
Peygamberin çevresindeki ahlak bozukluğunu görerek çareler aradığını , tedbir düşünmek için dağlara çekilip insanlardan uzakta yaşadığını ve ta eksi Mısırdan gelerek Yahudilere geçen “Tek Tanrı” fikrini akıl ve duygusuyla kabul ederek Arap putçuluğuna karşı çıktığını görüp anlamak için yobaz olmaya , bir takım masalara inanmaya , eski Sümerden ve Mısırdan gelip Yahudiler aracılığıyla öteki milletlere geçen inançları ilahi hakikat diye kabul etmeye lüzum yoktur..
"İnsanın okuması gereken kutsal kitap Tanrı'nın yazdığı ve mührünü bastığı 'Doğa' kitabıdır. İnsanın sahip olması gereken tek din Tanrı'ya iman etmek ve iyi bir insan olmaktır."
Voltaire (1694-1778)
Geriye hukuk kalıyor, vicdan kalıyor, özgürlük, açık toplum, demokrasi, bilim-sanat-edebiyat üçlemesi ile yetişmiş ufku açık, bilgili, bilinçli, sorgulayan, hesap sorabilen, boyun eğmeyen insan yetiştirmek kalıyor...
Osmanlılar tarafından Rumca'dan dilimize aktarılan 'Efendi', 'Efendimiz' (*) hitabını neden ısrarla halka belletmeye uğraşıyorlar? Cevabı basittir; halkı zihnen köle edip, gütmek ve yönetmek için... Bunca efendisi olan bir din ve toplum nereye gider ?..
(*) Bizans'ta bir saygı unvanı olan Orta Yunancadaki "avthéntis" (otantik) kökünden türetilmiş, bey, üstad, hazret anlamında bir kelimedir (SB notu...)