Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslami Hareket Ve Kudüs

Fethi Şikaki

Sayfa Sayısına Göre İslami Hareket Ve Kudüs Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre İslami Hareket Ve Kudüs sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre İslami Hareket Ve Kudüs kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Siyonist rejim tarafından işgal edilen Filistin topraklarının ve Kudüs'ün kurtarılması ve işgalci siyonist güçlerin bölgeden sökülüp atılması hedefi, evrensel İslami hareketin taşıması gereken en önemli ödevlerden biridir. Zira, Batı emperyalizmi ve siyonizmin ittifakı sonucu Orta Doğu'nun merkezinde gerçekleşen siyonist işgal, sadece bereketli ve seçilmiş olduğuna inandığımız kendi beldelerimizin kirletilmesi ile kalmıyor; aynı zamanda İslam coğrafyasındaki tüm İslami uyanış çabalarım ve hareketleri ezmeye, İslami kimliği bulandırmaya ve İslam ümmetinin yeniden dirilmesini engellemeye çalışan bir saldın üssüne dönüşüyor.
Okuyalım!!
Batı dünyasının Osmanlı Devleti'nin temellerini sarsıp, bir asırdan beri uyguladığı kesintisiz batılılaştırma ve sömürmesinin akabinde, I. Dünya Savaşı'nın hemen sonrasında bölgeyi askeri olarak istila ettiği bir dönemde, Balfour'un sözünü gerçekleştirmesi boşuna bir uğraş mıydı? İngiltere ve Fransa adına çalışıp hilafet devletini arkadan vurup düşürenler boşuna mı çalıştılar? Parçala-yut mantığına uygun olarak İslam dünyasını yönetmeye devam edenler işte bunlardır. Sykes-Picot sınırları içerisinde İsrail devleti, onların omuzları üzerinde ve gözleri önünde kuruldu. Ve nihayetinde 1948 yılında onbinlerce Yahudi'nin önünde kaçmaktan başka bir şey yapmadılar. Sözde ilerici-devrimci örgütlerin başarısızlığı sonucunda yaşanan 1948 ve 1967 hezimetleriyle ümmetin akidesi sarsıldı, akidevi, tarihi ve medeniyet bağları koptu ve Kudüs kaybedildi.
Reklam
Batı sömürgesinin akınları İslam dünyasına doğru ilerliyor, Batı sanayi devrimi, bilimsel ve maddi sonuçlar gerçekleştirerek bu akınlara aktivite kazandırıyordu. Eski haçlı kini, batımın kalbinden silinmemişti. Batı, hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla temel ve zaruri gördüğü silahlı bir saldırının gölgesinde ilerliyordu. Batı'nın müslümanların evini kuşatma operasyonuyla her şey bitmiyordu. Askeri, siyasi ve ekonomik olarak bölgeyi hegemonyası altına alması, bu savaşın nihai sonucunu vermiyordu. Medeniyet ve kültür faktörlerinin bunda büyük bir etkisi vardı. Çünkü bu faktörlerin, sömürgeciliğin tesirinden kurtarılmasıyla tekrar uyanışa geçip, ister askeri, ister siyasi ve ister ekonomik olsun tüm bu tasallutun çeşitlerinden kurtularak onları yenilgiye uğratabilirdik. İşte bunun için Batı, İslam dünyasına karşı topyekün bir savaş başlatmış "sömürgeciliğe elverişlilik" psikolojisini bize aşılamaya çalışmış, moral güç kaynaklarımızı kurutmuştur. Bunu da İslam toplumunun inanç, medeniyet ve düşünce unsurlarını ters yüz ederek; diğer bir ifadeyle, yaşam tarzını değiştirip kendi menfaatlerine hizmet eder bir hale getirerek yapmıştır.
Bir asırdan fazla bir zaman zarfında Batı sömürgeciliğinin İslam dünyasındaki varlığı, öncü birlik olarak Fransız hamlesini oluşturmuş ve bunun neticesinde Batı dünyası asırlar boyunca İslam birliğinin sembolü ve son İslam devleti olan Osmanlı devletini yıkmıştır.
İster Osmanlı devlet idaresinin bakiyesi olsun, ister İslami medrese ve cemiyetler olsun, var olan tüm İslami kurumları yok etmek. Bu kurumlar, hilafetin yeniden diriltilmesi için verilen uğraşları başarıya yaklaştıracak unsurlardı. Batı ve işbirlikçileri bunları yıkmakla kalmayıp bunların yerine alternatif kurumlar kurdular.
Batılılaştırma!!!
Batı'nın yönlendirilmesiyle de Avrupa'ya gönderilen aydınlar ve politikacılar oralarda yetiştirildi ve Batı'ya yamanma, tabi olma işlevi böylece gerçekleştirildi.
Reklam
Parçalama-Bölme
Bir bütün olan İslam dünyası onlarca bölge ve devlete ayrıldı. Sykes Picot sınırlan herbölgenin meşru sınırları oldu. Yeni bir bayrak ve yeni bir milli marş kabul edilir oldu. Bundan sonra yayılan birlik düşüncelerine rağmen, ortaya çıkan bölgesel, sınırsal ve milli çatışmalar artık alışageldiğimiz sıradan şeyler haline dönüştü.
İsrail devletinin kurulmasıyla birlikte yalnızca ümmetin kültürü tehdit edilmiş olmuyor, aynı zamanda ümmetin varlığı da tehdit edilmiş bulunuyor.
İslami hareketler, İslam dünyasının her yerinde sürdürülen uyanış kavgasındaki ön cephelerinde merkeze doğru Kudüs'e giden dosdoğru bir çizgi çizmek zorundadır. İslam ümmeti Filistin'e karşı yüreğinde özel bir acı taşımaktadır. Çünkü onun inanç ve tarihsel hissiyatı Ortadoğu'nun bu küçük şeridinde merkezi bir çatışma noktasının var olduğunu kendisine haber vermektedir. İşte orada çağdaş tarihimizin kavgası verilmektedir
Filistin üzerinde birlik sağlamak, uyanış birliği sağlamak anlamına gelir. Çünkü siyonist varlığın devamı, tüm uyanış projelerinin boşa çıkması demektir
Reklam
Filistin üzerinde birlik sağlamak, uyanış birliği sağlamak anlamına gelir. Çünkü siyonist varlığın devamı, tüm uyanış projelerinin boşa çıkması demektir. Bunun içindir ki, tartışma konusu önceliğin neye verilmesi gerektiğidir. Batılılaştırmaya, parçalanmaya ve yönlendirilmesine karşı koymak veya siyonist varlığa direnmek, çağdaş İslami uyanış projesinin gerçekleştirilmesi için ortaya konulacak bütünsel ve mükemmel bir strateji belirlemek için doğru bir hedeftir.
"Keşke ben, Beytü'l-Makdis'in kerpiçlerinin birinde bir saman çöpü olsaydım."
Hicretin dördüncü yılında Beni Nadir yahudileri Hz. Paygamber'e bir suikast düzenleyip onu öldürmek için üzerine bir kaya parçası yuvarlamak istemişlerdir. Hz. Peygamber onlara savaş açmış, onlar da yanlarına bol miktarda ok ve taş alarak kalelerine kapanmışlardı. Hatta müslümanlar onları oradan çıkaramayacaklarını zannetmişlerdi ki Allah onların kalplerine bir korku saldı ve müslümanlar onları yurtlarından sürgün edip evlerinin arasında dolaştılar, hurmalıklarını kestiler ve kalelerini yıktılar. "Hurma ağaçlarından herhangi bir şeyi kesmeniz veya kökleri üzerinde bırakmanız hep Allah 'ın izniyledir. Bu izin, yoldan çıkan fasıkları rezil etmek içindir. Orduları toplayan yahudilerdi. O gün için üç bin kişi toplamışlardı. Ancak Allah bu orduları bozguna uğramış bir şekilde geri döndürdü. Hz. Peygamber, Medine'ye döndü ve Cibril gelerek Hz. Peygamber'in ahidlerine ihanet eden ve ordu toplayan Beni Kureyza'ya dönmesini emretti. Hz. peygamber oraya çıktı, onlar kalelerine kapanmışlardı. Hz. Peygamber onları yirmibeş gün kuşatma altında tuttu, nihayetinde onlar çıkıp Hz. Peygamber'in hükmüne boyun eğdiler. Hz. Peygamber onları Medine'nin dışına sürdü ve savaşçılarını öldürerek bağlarını kopardı, güçlerini yok etti.
Sayfa 37 - 59/Haşr; 5Kitabı okudu
Hicretin yedinci yılında Hz. Peygamber Medine'nin kuzeyinde Şam istikametinde 100 mil uzaklığındaki büyük bir şehir olan Hayber'e girdi. Evlerinin arasında dolaşıp araştırarak kalelerini bir bir fethetti. İki kaleyi de içindekilerin helak olduğuna kanaat getirinceye kadar yaklaşık on gece boyunca kuşatma altında tuttu. Sonunda Hz. Peygamber'in onları sürgün etme kararına boyun eğdiler. Ancak ardından Hz. Peygamber'den ziraatle uğraşıp elde ettikleri ürünlerin yarısını müslümanlara vermeleri karşılığında Hayber'de kalmaları için izin istediler. Hz. Peygamber "Olur ama sizi istediğimiz zaman çıkarırız" diyerek onlara müsade etti. Onlar bu hal üzere kalmaya devam ettiler. Derken Ensar'dan bir müslümanı öldürdüler ve Hz. Ömer döneminde Abdullah b. Ömer'e saldırdılar. Bunun üzerine Hz. Ömer de onları tüm Arap yarımadasından çıkardı.
Siyonist güçler, bilim ve teknolojideki ilerleyişine rağmen ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde duramamaktadır. Her yıl milyarlarca dolarla desteklenmezlerse direnmeleri ve ayakta kalmaları mümkün değildir. Çünkü siyonist devletin ayakta durması için dışarıdan. "malla" desteklenmesi zorunludur. Ve yine onların "oğullarla" desteklenmesi konusuda önemli bir husustur. Siyonistler 19. yüzyılın sonlarından kendi devletlerini kurdukları günümüze kadar uyguladıkları proje kapsamında göçmen yahudileri (oğullar) Filistin'e yerleştirmek için çalışmışlar, bunun için teşkilatlar kurup bir fon ayırmışlar ve güçlü devletlerin desteğini arkalarına almışlardır. Her bölgeden kendilerine gelen bu yardımları teminat altına almak içinde sürekli olarak çatışmalara girmişlerdir.
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.