Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çoktanrıcılık, Hıristiyanlık ve Kâbe

İslamın Kaynakları 1

Erol Sever

İslamın Kaynakları 1 Sözleri ve Alıntıları

İslamın Kaynakları 1 sözleri ve alıntılarını, İslamın Kaynakları 1 kitap alıntılarını, İslamın Kaynakları 1 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Arap toplumunu ilk çağlarda diğer toplumlardan ayıran özelliği, kadınların aşiret başkanı, kent devletlerini yöneten kraliçeler olmalarıydı. Arap toplumu antikçağda henüz anaerkillikten ataerkilliğe geçiş aşamasındaydı. Yalnız kraliçe ve aşiret başkanı olan kadınlar değil, diğer kadınlar da toplum içinde karar alınırken ağırlıklarını koyabiliyorlardı.
Kan sucuğu
İslam öncesi veya Ali öncesi Arap toplumunda, kıtlık dönemlerinde, canlı hayvanların damarları delinip, ölmeyecek ölçüde kanları akıtılıyor ve bu kandan bir tür kan sucuğu yapılıyordu. Muhammed sonradan bunu da yasakladı.
Sayfa 77 - J. WellhausenKitabı okudu
Reklam
Yalnız ilk çağlarda değil, antikçağda da Araplar'ın insan kurban et­tikleri biliniyor. Arabistan Valisi Porphyrius zamanında, Duma'da her yıl bir insan kurban ediliyor ve öldürülen kişi, mihrabın dibine gömülüyordu. Tarihçi Josephus, Yudea satrabı Herodes'in Araplar'a gönderdiği bir elçinin de kurban edildiğini anlatıyor. Ayrıca savaşlarda esir alınan as­kerler de, tanrılara kurban ediliyordu. Esirlerin arasından seçilen genç de­likanlılar sabah şafağında çoban yıldızına; iştar/Venüs'e kurban edi­liyorlardı.
İslam öncesi Hıristiyan Arap şairleri, Kâbe'nin tanrısını, Hıristiyanlığın tanrısı olarak görüyorlardı ve bunun doğal bir sonucu olarak da, Kâbe kültüne, İsa'ya yönelik olduğu için katılıyorlardı. Hıristiyan Araplar İsa ve Hıristiyanlığın kutsal nesnelerinin yanı sıra Kâbe ile ilişkili kutsal nesneler üzerine de yemin ediyorlardı. 'Manastırdaki rahibin giysisi üzerine ve onu (el-Kabe) kuranların üzerine yemin ederim.’ Kusay ve Musad bin Gurhum'un yemini böyleydi. El-Aşa bir şarkısında ve Adi bin Said bir yemininde Mekke'nin tanrısı (va rabbi makkata) ile İsa'yı yanyana anmışlardı."
Sayfa 223Kitabı okudu
Turan Dursun
"Kur'an okunmalı, ama başka kitaplar da okunmalı. Tevrat da, İncil de... Bunlar okunduğu zaman hem bunlardaki birer efsane ürünü inançlar, hem de Kuranın içeriğinin çok büyük bir ke­siminin kaynağı belli olur."
Sayfa 251Kitabı okudu
Mekkeli tüccarların köleleri arasında Hıristiyanlar da bu­lunuyordu.Eckenstein'e göre, bu köleler Süryani Araplar olmalı. Ayrıca Sina'dan getirilen çoktanrıcı ve Hıristiyan Kuşiler,Afrika'dan getirilen Bantular da Mekke'deki köle sınıfının içinde yer alıyorlardı.
Sayfa 190Kitabı okudu
Reklam
Halkı kazanmak için sağdan soldan eklemeler
Kâbe ile ilişkisi olmayan, ama Mekke çevresinde önemli birkaç kült yerinde yapılan bazı törenler de halkı kazanmak için İslam'ın içine alındı. Mekke'nin doğusundaki Arafat tepesine çıkış ve Kâbe'nin çevresinde tavaf etmek bunlardandır. Hıristiyanlık döneminde de, bir kilise olan Kâbe'nin çevresinde tavaf edildiğini ekleyelim.
Kabe'nin çevresinde dönerek, tavaf etmek, siyah taşı öpmek ve Arafa çok eski bir Arap kültürüdür; çoktanrıcı dönemde başlamış, Hristiyanlık döneminde de sürmüş ve İslam örtüsü altında bugüne kadar canlılığını korumuştur.
Hıristiyanlık öncesinde ise giysiler çıkarılır, Kâbe'nin dış duvarlarına asılır ve anadan doğma çıplak bir durumda Kâbe'nin çevresinde dönülürdü. İslam’ın başlangıç dönemlerinde de tavaf sırasında giysilerin çıkarıldığını,çırılçıplak ve kadın erkek dönüldüğünü Kur'andan öğreniyoruz.
Kur'an, Sure: 7, 26.Kitabı okudu
Hıcır
Hıristiyanlık öncesi dönemde, Kabe'nin en kutsal köşesi olan Hıcır (dölyatağı), tapınağın en kutsal bölümüydü. Hıcır, yapının kuzeybatısında, yarım daire veya at nalı biçimindeki bölümde yer alıyordu. Hıristiyanlık döneminde, Kabe kiliseye dönüştürüldükten sonra Hıcır kilisenin apsisini oluşturdu. Arap tarihçisi İbn az-Zübeyr savaşta hasar gören Kâbe onarılırken (64/ 683) peygamberin geleneğine uyularak Hıcır'ın Kâbe içine alındığını be­lirtir.
53 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.