Oysa gelenek, zaten yerleşmiş ve benimsenmiş olandır. Zaten "benimsenmiş ve yayılmış" olan geleneği, "benimsetmeye ve yaymaya" çalışmak sadece vakit kaybetmek ve ayak bağı olmaktan başka bir anlam taşımaz. Oysa her yeniliğin yaslandığı bir gelenek zaten vardır. Gelenekte bir eksiklik, tıkanıklık, yetersizlik görüldüğünden yenilik arayışı içine girilmiştir. Dolayısıyla her yenilikçi aslında "tahtında müstetir" (altında gizlenmiş) bir gelenekçiliği barındırır. Fakat her gelenekçinin tahtında müstetir bir yenilikçiliği yoktur. Çünkü o zaten "benimsenmiş" olanı "benimsetmeye" çalışmaktadır...