İspanya Yaşasın Ölüm
Nikos Kazancakisİspanya Yaşasın Ölüm Sözleri ve Alıntıları
İspanya Yaşasın Ölüm sözleri ve alıntılarını, İspanya Yaşasın Ölüm kitap alıntılarını, İspanya Yaşasın Ölüm en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan, haykırmadan yeryüzünün şarkısını nasıl
söyleyebilir?
Sayfa No "unutturan alıntı "
"Köleler arasında doğan Tanrı, toprağı kazıp
mezarların içine tarla faresi gibi gizlendi. Köleler zamanla güçlendiler, özgürleştiler, bodrumlardan yukan çıktılar, sarayları ele geçirdiler. Tanrı da onlarla beraber güçlendi, karanlık bodrumlardan yukan çıktı, saraylarda ve kulelerde tahta oturdu.
Şu kocaman kiliseler Tanrı'nın değil, insanın gücünü, inan ve gururunu gösterir. "
Sanki Iyi’nin, insan ruhunda tutunup kökleşmesi için mücadele edip kana bulanmaya ihtiyacı varmış gibi; bir düşmanı olmalı, bu düşman onu gece gündüz uykusuz kalmaya ve asla kötümün eğilimine teslim olmamaya zorunlu bırakmalı. O zaman ister istemez İyi’yle işbirliği yapar ve insanı yukarı doğru iter bu düşman. Dünyadan şiddet, küstahlık ve haksızlık kalkarsa, vay halimize!
Sayfa 55
Hayat trajiktir
Yalnız bu sadık kalır sana. Hayat trajiktir. Filozofların ya da güzellik tutkunlarının teorileri için eğlence ya da oyun aracı değildir o. Mücadeledir. Ya yersin ya da seni yerler. Hayat, insan etini tatmış, onu çok lezzetli bulmuş, artık gözü doymayan bir dişi kaplandır. Köylerle şehirlere musallat olur, nerede bir insan bulursa yakalar. Kendisi için ondan lezzetli et yoktur .
Sayfa 28
Sefil huzurumuz
Her şey doyum, kuvvet ve hasrettir, hepsi ruh olabilir. Lanetli ve kısır hayat, yalnız cimrilikle geçendir-harcanmayan, tehlike peşinde gitmeyen, arzulamayan, sırf ılımlılıktan ve iyi geçinmekten ibaret sefil bir huzurdur.
Sayfa 33
Evet, rüya görüyorum, rüya görüyor ve iyiyi yapmak istiyorum. Çünkü iyi davranış, rüyada bile yok olmaz!
Ya hâlâ okumamış olsaydık :))
"îberler, Keltler, Fenikeliler,
Yunanlılar, Kartacalılar, Romalılar, Vandallar, Vizigotlar, Araplar, Yahudiler.
Kanın içinde uluslar birleşti ve ateşli çiçeklerini açtılar: Savaşçılar, bilgeler, ozanlar, krallar... Nihayet esrarengiz tohum, derin sentez geldi: Dağınık ve geçici bütün gövdeleri asırlık tek vücut halinde birleştiren, zaman ile
mekânın büyük meclislerinde Ispanya’yı temsil eden bütün bu toprağın kahramanı geldi: Büyük ve kutsal kurban Don Kişot ile onun yanında esrarengiz kadını (Ispanya’nın kutsal çiftidir bu) Santa Teresa...
Sayfa 11
Bak bak :) ya bu adamı da okumamış olsa_idik :))
__ Ben! Ben! Ben! Başka hiçkimse değil!
Yalnız bu dünyada değil, öteki dünyada da! Ben.
AvrupalIların yok olmuş, vücutsuz, vücutüstü
ölümsüzlüğünü istemem!
Kendi Ispanyol ruhuma uyan gerçek ve tek ölümsüzlüğü isterim:
Ben bizzat ben Unamuno, Don Miguel Unamuno tenimle, yirmi adet tırnağım ve sivri, sinirli sakalımla ben, ebedi olarak yaşamalıyım!
Yalnızsın. Sadece bir adım peşinden, kanatlarına yapışmış olan Ecel gece gündüz
arkandan gelir. Hiçbir dostun yoktur.
insanları ayıran kavgalara lânet olsun! Savaşa lânet olsun! Lânet olsun..
Armağan umuduna ve ceza korkusuna dayanan ahlâk, insana da, Tanrı’ya da lâyık değildir, o ahlâksızlıktır!
Sayfa 109Kitabı okudu
Hayat trajiktir. Filozofların ya da güzellik tutkunlarının teorileri için eğlence ya da oyun aracı değildir o. Mücadeledir. Ya yersin ya da seni yerler. Hayat, insan etini tatmış, onu çok lezzetli bulmuş, artık gözü doymayan bir dişi kaplandır. Köylerle şehirlere musallat olur, nerede bir insan bulursa yakalar. Kendisi için ondan lezzetli et yoktur.
Yıkılmış malikanelerden birinin sökülmüş kapısında hala şu yazı duruyordu: "Çingenelerin girmesi yasaktır!" Ama ateş, top ateşi, savaş ve ölüm Çingene değildiler ve bu eve girdiler.
Haydaa...
“Don Kişot ile Sancho aynı şeydir. Cervantes ruhumuzu daha iyi görelim diye ikiye ayırmıştır.”
İnsanın kendinden genç olan biriyle konuşması ve onun, kendi gençliğinde sevilen şarkıları tekrarlayıp güldüğünü görmesi ne hoştur! Hayatın seni geride bırakmak isteyişini, artık seninle ilgilenmediğini, başka gençlere atlayıp başka siyah saçlara tutunduğunu görmen ne hoş! Ama sen yenilmiyor, geri kalmıyorsun, çünkü gençleri dinlerken onlardan nefret etmiyor, karşılarında içini çekmiyor, onlarla birlikte ıslık çalıyorsun!