İstanbul’da İki Yıl 1919-1921 kitaplarını, İstanbul’da İki Yıl 1919-1921 sözleri ve alıntılarını, İstanbul’da İki Yıl 1919-1921 yazarlarını, İstanbul’da İki Yıl 1919-1921 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
27 Kasım - Herkes bu tekdüze hayattan bıkmış durumda. Tepeden tırnağa ekose bir kumaşa sarınmış bir Rus kadını geceleri gözünü kırpmıyor. "Soğuk tahta döşemenin üstünde uyumaya imkan yok!" Oğlu için İstanbul'a götürdüğü kitap sandığının üstünde siyah bir heykel misali oturup duruyor. Göğsünü dizlerine dayayıp başım güçlü ellerinin arasına almış bir Türk tayfa uyuklamakla meşgul, basık fesi yarı karanlıkta alev alev yanıyor. Geniş yük ambarı neredeyse bomboş. İnsanlar oraya yığılmış, uyuyorlar: Yahudiler, Rumlar ve Ermeniler - onlarınki "konforlu bir yolculuk. Şişman kadınlar kuş tüyü yorganlar, silteler ve yastıklar içinde kaybolmuşlar. Donuk yüzler, gergin çizgiler, kimse Konstantinopolis'ten söz etmiyor.
Moskova'dan sırtıma sadece pardesümü alıp ayrıldım. Tablolarım, boyalarım, tuvallerim, yazılarım, kitaplarım, klişelerim; sahip oldugum her sey en son firçama ve kalemime varıncaya dek orada kaldı. Atölyemi kapattım, bir asma kilit taktım ve kapıma tebeşirle şunu yazdım: Silah yoktur. Lütfen saygı gösterin. Yaz kıyafetiyle gara gittim. Mucize eseri bir banliyö trenine binebildim, daha sonra bir vagonda yere oturarak, yeni silah altına alınmış. Denikin ile savaşmaya giden Kızıl Ordu askerleriyle birlikte yolculuk ettim.
Pera'da karşınıza çıkan ilk sokağa adımınızı attığınız anda kendinizi Avrupa'da sanıyorsunuz.Ve bu bayağı Avrupa her şeyi iğrenç ve can sıkıcı kılıyor.
Haliç'te insanlar gibi tekneler de sık sık değişiyor:Doğu, Anadolu, Yunanistan, İtalya sürekli yeni kokular,yeni renkler,yeni karakterler gönderiyorlar.