Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İstanbul'un Kuytu Köşeleri

Aydın Boysan

İstanbul'un Kuytu Köşeleri Gönderileri

İstanbul'un Kuytu Köşeleri kitaplarını, İstanbul'un Kuytu Köşeleri sözleri ve alıntılarını, İstanbul'un Kuytu Köşeleri yazarlarını, İstanbul'un Kuytu Köşeleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Cehennem ateşi bile sonsuza dek yanmaz ya! Af günü gelecektir."
Sayfa 217Kitabı okudu
"Biz ülkemizin geleceğine inançlı olan, cok umutlu ve mutlu zamanlar yaşadık."
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
"Bütün insanlara eşit dağıtılan zenginlik zamandır."
Sayfa 168Kitabı okudu
"'İyiyim, mutluyum' diyebilen, ender kişilerdendir."
Sayfa 120Kitabı okudu
"Ama marifet, kanunlar açık kapı bıraktığı halde onu kullanmaktan vazgeçerek, kültür ve ahlak yollarının sınırlamasına saygı duymak ve orada durmaktı... Hâlâ da öyle."
Reklam
220 syf.
2/10 puan verdi
Kapak Yanlışlığı…
Kitabın kapağındaki fotoğrafa baktığınızda İstanbul ile ilgili ufak bir gezinti yapacağınızı, hiç bilmediğiniz; kahvehaneler, sokaklar, şahıslar tanıyacağınızı sanıyorsunuz. Hatta kitabın ismi de bunu iddia ediyor fakat öyle değil. Yazarın ufak bir otobiyografisi denilebilir. Doğduğu sokak, yaptığı işler ve eski İstanbul’un talan edilişine serzeniş.
İstanbul'un Kuytu Köşeleri
İstanbul'un Kuytu KöşeleriAydın Boysan · Yapı Kredi Yayınları · 2003119 okunma
"İki teneke suyu taşırken yüreğindeki güller çehresinde açıyor."
"Eğer zaman, düğüm atılmamış bir ip tekdüzeliği içinde akarsa, öylesine bezdirir ki, miskinlik yaratır." "Bayram etmek, bıktırıcı geçen zamana düğüm atmaktır. Bayram hep bir bahanedir." "Bayramlar, yaşamın kilometre taşlarıdır, yüreklerin temizlenme günleridir."
Evet, yaşam kolay değildi. Zaten biz de, kolayı aramıyorduk. Samatya-Yedikule çocukları olarak biz, Cumhuriyetimizin en onurlu yıllarını yaşamaktaydık. Politika üst yönetiminde, “şaibeli kişi” yoktu. Pantolonumuz yamalı, ayakkabımızın delik olması, hiç ama hiç önemli değildi. Bizim, İstanbul’da ya da Türkiye’de bize benzeyen çocukların ve gençlerin, sefillikle boğuşan şartlar içinde yaşadığımız sanılabilir… Yanlıştır. Biz ülkemizin geleceğine inançlı olan, çok umutlu ve mutlu zamanlar yaşadık. Asıl sefillik, sahtekar ve aşağılık politikacıların at oynatabildiği, bir ortamda yaşamaktır. Konfor artışı bu türlü sefilliğin utancını azaltmıyor
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
Öfkeli, anlayışsız Ayrıldık çocuklar gibi, Aptalca bir utanç yüzünden Bıraktık birbirimizi. Üstünden yıllar geçti Bekleyiş ve pişmanlık içinde, Gençlik bahçelerimize Giden bir sokak yok şimdi.
Sayfa 185 - Herman HesseKitabı okudu
Bir şehir meydanı, Haymana Ovası’na benzememelidir. Bütünlüğü olmalıdır. Örneğin büyüklüğü, başından sonuna bağırarak ses işittirecek boyutları aşmamalıdır. Üstü açıktır ama bir şehir meydanının, bir şehirde, çevresi kapalı bir “iç mekan” olduğunu politikacılar öğrenememişlerdir. Öğrenecekleri de yoktur.
Sayfa 111Kitabı okudu
“Evlat! Konforu uygarlık sanıyorlar. Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki doymamış ve üşüyen aydınlar, uygardı. Zamanımızın tok, konfora bulanmış ve umursamayan aydınları değil…”
Sayfa 98 - Murat BeyKitabı okudu
– Peki bu kadar çok pasajın olmasının sebebi ne? Yani Halep Pasajı, Rumeli Pasajı, Afrika Pasajı, bir dolu pasaj ve hepsi farklı pasaj? –Bunlar annenin yavruları gibiydi. Anayol İstiklal Caddesi’ydi, kral da Pera idi, bunlar da onun yavruları idi.
Biz anılarımızın mekanlarını, geçmişimizden bize kalanları, her şeyi ama her şeyi, taksit taksit yok ediyoruz. Hepsini yok ettiğimiz anda geçmişimizden, ruhsal olarak kopmuş olacağız. Acıklı sözler söylemek istemiyorum ama, bu kopuşun “ruhsal intihar” olduğunu belirtmek zorundayım… Üzülerek.
162 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.