İstanbul'un Kuytu Köşeleri
Aydın BoysanEn Beğenilen İstanbul'un Kuytu Köşeleri Gönderileri
En Beğenilen İstanbul'un Kuytu Köşeleri kitaplarını, en beğenilen İstanbul'un Kuytu Köşeleri sözleri ve alıntılarını, en beğenilen İstanbul'un Kuytu Köşeleri yazarlarını, en beğenilen İstanbul'un Kuytu Köşeleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yeryüzünde sokaklar ve yollar
Ne kadar fazla
Hepsinin amacı
Aynıdır ama.
İster ata, ister taşıta bin,
Ha iki olmuşsun ha üç,
Son adımı tek başına atacaksın,
Ne kadar güç.
H. Hesse
Sayfa 116Kitabı okudu
Evlat! Konforu uygarlık sanıyorlar. Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki doymamış ve üşüyen aydınlar, uygardı. Zamanımızın tok, konfora bulanmış ve umursamayan aydınları değil...
Sayfa 98Kitabı okudu
KANUNLARA UYDURUNCA
Istanbul'un tarihinden cibiliyetinden koparılmasında devletin sebep olduğu işler ,hep "kanunlara uydurularak"yapıldı.
Sayfa 81Kitabı okudu
Bayram etmek ,bıktırıcı geçen zamana düğüm atmaktır.Bayram hep bir bahanedir.
Sayfa 29Kitabı okudu
Yaşamın, iki önemli işkence makinası var. Bu iki makina, durmak bilmeden çalışır.
Birisi, ‘rastlantılar’dır.
Yaşamın ikinci işkence makinasıysa, ‘zaman’dır.
Sayfa 147Kitabı okudu
İnsan mutluluk arar.
Mutluluğu şimdiki toz duman yaşayışta bulamayınca, çocukluğumuzun çağrışımlarından medet umuyoruz.
Sayfa 114Kitabı okudu
HAY ÇOK YAŞA!..
Kaptan öteden ekledi:
"Biz keyfimizden mi içiyoruz sanıyorsun?Ülkenin bu halinde,kendini rakıya değil,eroine kaptırmayan adam,iradeli demektir."
Sayfa 98Kitabı okudu
NEEEERDENNN NEREYEEE
"Amaaa,biz mutluyduk mutlu !...Açtık,üşürdük ama ,ülkemizin geleceğine duyduğumuz güven ,bizi ısıtır ve doyururdu.Erol, gözünü aç ve dinle !Bize o zaman ayrıca güç veren,ülke politikasında şaibeli insanların bulunmayışıydı.Veee,ezan Türkçe okunuyordu.Politikada din ticareti yapmaya cesaret eden yoktu.Kısa sürede Karun serveti edinen politikacı yoktu.Birbirinin kirli çamaşırlarını,karşılıklı anlaşarak örten politikacı yoktu..."
Sayfa 97Kitabı okudu
İnsan çevreye kök salmadan yaşar mı? Yaşar görünüyorsa bile, ona da hayat denmez. Yalnız çevreye mi?.. Yetmez... Geçmişe de kök salınacak. Sevilse de sevilmese de, geçmişe ille kök salmadan yaşanmaz ki... Bir insanın tüm geçmişinden bütünüyle kopmasının adına, başka bir şey derler. . . Bu düpedüz, yaşamın sona erişi demektir.
Sayfa 216Kitabı okudu
İçinde bulunduğu mekândan kopuk yaşayanların, oturduğu sokağa, mahalleye ömür boyu ısınamayanların, yabancı kalanların zorluğu, dev kentlerde büsbütün dramlaşıyor.
Sayfa 186Kitabı okudu
Çarşı neymiş ki? Satış yapılan yer demek, kısacası... Sözcüğün kökeni çâr-sû ... Farsça'dan dilimize, çarpıtılarak geçmiş. Dört taraf anlamında.
MATEMATİK İŞLEMEZ
İnsanın damarlarında kan nasıl dolaşıyorsa,şehirlerin sokakları ve tüm ortak mekanlarında ,insanlar öyle dolaşıyor.Dolaşmıyorsa eğer,o şehir asık suratlıdır.
Sayfa 115Kitabı okudu
BEYOĞLU 'NA ÇIKMAK
Bu semt ,Taksim adını niçin almıştır.?..
Çok basit,taksim, "dağıtım ,bölüştürme" demektir.1732 yılında bitirilen su şebekesi ,buradan dağıtılır.Taksimi yapan bina Taksim Meksem'i ise,İstiklal Caddesi girişinin sağında yer alır,taş kaplı,kurşun çatılı ,altı köşeli,eski bir yapıdır.
Sayfa 112Kitabı okudu
Yasak yasak !...
Masadakiler birdenbire coşarak ,hepsi bir ağızdan konuşmaya başladılar.
'Bilinen hırsızlıklar,neden kanıtlanamıyor?Adaletin önü,neden açılmaz? "
"Belediyelerin yolsuzlukları,bini aşar da,suçluları neden bulunmuyor?."
"Otoyol ihalelerini ,dibine kadar düşmekten,niçin kaçıyorlar?..Deşsinler!"..
"Dokunulmazlık zırhının dolandırıcıları koruması ,saçma olmaz mı?..."
Murat bey,hepsini susturup,Erol'a döndü ve dedi ki:
"Evlat! Konforu uygarlık sanıyorlar.Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki doymamış ve üşüyen aydınlar , uygardı.Zamanımızın tok,konfora bulanmış ve umursamayan aydınları değil...'
Sayfa 98Kitabı okudu