Yazarın okuduğum diğer kitapları gibi trajikomik hikayelerden oluşan bir kitap.Bu kitabın ilk hikayesi kitaba adını veriyor.İt kuyruğu hikayesinde,bir taşra da birinin,kopeklerin neden kuyruğu yok diye köylüye sormasiyla hikaye basliyor.O taşraya,büyük şehirden tasranin müdürüne bir yazı geliyor.Şizin köyde, tahmini şu kadar domuz var.Onları avlayıp kuyruklarını da rapor olarak bize gönderin deniliyor.Halbuki,bu araştırmayı yapan kişiler tahsilli okumuş kimseler olduğundan dolayı, onların bilgisi için yanlış biliyorsunuz demeden;köylüyü ,zorla olmayan domuz avına çıkarılıyor.Köylü de işi mecbur uyanıklığa döküp köpeklerin kuyruklarını kesip ,yaglayip domuz kuyruğu diye müdüre ve buyuksehire gonderiyorlar.Ve ancak bu şekilde onları ikna edilebiliyorlar.Böyle bir sürü değişik ve yasanmisligina yüzde bi milyon inandığım, hikayelerin kaleme alındığı bir kitap.Bir şeyi anlıyoruz da nasıl anlıyoruz ve uyguluyoruz orası meçhul ışte.Okumak bazen cahillligi almıyor malesef..
