Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İtikad Parıltıları

Şemseddin İbn Abdülhâdî

En Eski İtikad Parıltıları Sözleri ve Alıntıları

En Eski İtikad Parıltıları sözleri ve alıntılarını, en eski İtikad Parıltıları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sünnete Teşvik ve Bidattan Sakındırma
İmam Ebû 'Amr el-Evzâ'i (rahimehullah) şöyle dedi: "İnsanlar seni terk etse de, reddetse de, senin Selef-i Salihin'in eserlerine tutunman gerekir. Onlar sözleriyle senin için süsleseler de bir takım adamların görüşlerinden sakınmanı tavsiye ederim." ibni Ebi Ya'lâ, Tabakâtu'l-Hanâbile, 1/236
Bid'at ehlinin kitaplarına bakmayı ve sözlerini dinlemeyi terk etmek Sünnet'tendir. Dinde sonradan ortaya çıkarılan her yenilik bid'attir.
Reklam
موصوف بما وصف به نفسه في كتابه العظيم، و على لسان نبيه الكريم. Yüce Allah, yüce kitabında ve kıymetli Nebi’sinin dilinde Kendisini vasfettiği sıfatlarla mevsuftur.
Rahman’ın sıfatları hakkında Kur’an’da gelmiş olan ve Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem’den sahih olarak gelmiş her şeye iman etmek, teslim ve kabulle karşılamak red, te’vil ve temsil yoluyla ona karşı koymayı terketmek vaciptir. Bunlardan (bu sıfatlardan) müteşabih olanları lafzen isbat edip zahir manasına karşı koymayı terk etmek gerekir. Allah subhanehu ve teala’nın apaçık kitabında övdüğü ilimde râsih olanların yoluna uyarak onun (müteşabihatın) manasının hakikatini Allah subhanehu ve teala’ya bırakırız. Rivayetlerin sıhhatinin sorumluluğunu ise ravilere yükleriz: “İlimde râsih olanlar ise şöyle derler: ‘Onlara iman ettik, hepsi Rabbimizin katındandır’...” Âl-i İmrân, 3/7
İmam Ebu Abdullah Ahmed bin Muhammed bin Hanbel rahimehullah Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in: ‘Şübhesiz Allah dünya semasına iner’ ve: ‘Şübhesiz Allah kıyamette görülecekdir’ sözleri ve benzeri hakkında şöyle demiştir: “Bu hadislerin hepsine iman eder ve keyfiyet biçmeksizin ve mana vermeye çalışmaksızın sadece tasdikle yetiniriz. Onlardan hiçbirini reddetmeyiz. Rasul’ün getirdiklerinin tümünün hak olduğunu biliriz. Allah’ın Rasulü’ne karşı çıkmayız. Hiçbir sınır ve son tanımaksızın Allah’ın Kendi Nefsini vasfettiği şekilde Onu vasfederiz. “...Benzeri gibisi hiçbir şey yoktur. O hakkıyla işiten ve görendir.” (şurâ 42/11) ve biz de yüce Allah’ın dediği gibi deriz. Allah’ın Kendi Nefsini vasfettiği şekilde Onu vasfederiz onu aşmayız. O (aşırı) vasfedicilerin vasfı Ona ulaşmaz. (O, onlardan münezzehtir.) Muhkemiyle, müteşabihiyle Kur’an’ın tümüne iman ederiz. Çirkin görülmüş bir fenalık sebebiyle yüce Allah’tan Onun sıfatlarından hiçbirini izale etmeyiz. Kur’an ve hadisi tanımamazlık etmez ve Onları aşmayız. (Müteşabihlerin) künhünün (aslının ve özünün) nasıl olduğunu bilmeyiz. Rasul’ün tasdikini ve Kur’an’ın tesbitini biliriz.”
İmam Ebu Amr el Evzai rahimehullah şöyle dedi: “İnsanlar seni terk etse de reddetse de senin Selefî Sâlihîn’in eserlerine tutunman gerekir.” İbn Ebî Ya’lâ, Tabakatu’l Hanâbile, 1/236.
Reklam
Ebu Davud, Sunen’inde Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Bir gökle diğer gök arasındaki mesafe şu kadar şu kadardır. -sonra konuşmasını devam ettirdi-: Onun üzerinde arş vardır, onun üzerinde de Allah subhanehu ve teala bulunur.” (Ve Tirmizi no 3298; İbn Mace, mukaddime 13 (no 193))
Abdullah ibn Mes’ud radıyallahu anh şöyle demiştir: “Allah vahiyle konuştuğunda Onun sesini gök ehli işitir.” Bu, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den nakledilmiştir.
Kur’an-ı Azim, Allah subhanehu ve teala’nın kelamındandır. O, Allah’ın apaçık kitabı sapa sağlam kopmak bilmez ipi ve dosdoğru yoludur. Alemlerin Rabbi tarafından indirilmedir. Ruhul-Emin onu apaçık arapça bir lisanla Rasullerin efendisi’nin kalbine indirmiştir. O, yaratılmamış bir indirmedir. Ondan başlamış ve Ona dönecektir.
Ebu Bekr ve Ömer radıyallahu anh şöyle demiştir: “Kur’an’ı i’rab etmek bize Onun bazı harflerini ezberlemekten daha sevimlidir.”
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.