Hırs, iktidar aşkı, bencillik, şehvet, kibir, öfke ve intikâm , bunların hepsi saygı gören şeylerdi.. Kendimi bu hırslara bıraktıkca ben de büyüklerim gibi oldum ve bu şekilde benden memnun olduklarını hissettim...
" Hayatımın anlamı nedir..? " sorusuna alabildiğim tek yanıt şuydu : " Hayatım diye adlandırdığın şey aslında sensin , sen parçacıkların rastlantısal bir şekilde gelmesinden oluşan geçici şeysin.. Bu parçacıkların karşılıklı etkileşimleri ve değişimleri sende hayat dediğin şeyi oluşturmaktadır.. Bu parçacıklar bir süre daha süreklilik gösterecek , sonra bunlar arasındaki etkileşim duracak ve senin hayat dediğin şey de tüm sorunlarınla birlikte son bulmuş olacak..
Yaşıyorsunuz , ama yaşamın anlamını anlyamiyorsaniz , son verin yaşamınıza o hâlde: Fakat vazgeçip de hayatı anlamadığınıza dair bir şeyler yazıp konuşmayın...
Kendi kendime, " Hayat mantıksız derecede korkunç, bundan şüphem yok, " dedim.. " Fakat bugüne kadar yaşadım ve hâlâ yaşıyorum; tüm insanlık yaşadı ve yaşamaya devam ediyor... Bu nasıl olabilir ki ..? İnsanlar ölebiliyorsa yaşamalarının ne anlamı var..?