Unutma, hiçbir talihsizlik, ne kadar büyük olursa olsun, sebepsiz değildir ve Tanrı'nın bir bildiği vardır, bundan zerrece şüphen olmamalı. Ölçüsüz üzüntülerden kaçınmak çıkarına olduğu gibi, aynı zaman da Tanrı'ya karşı görevin de.
"İnsanlar arasında iyiliğe niye bu kadar az rastlıyoruz? Şahsen bir insanın kalbindeki iyilik kendi kardeşlerinin sıkıntılarını hafifletmeye itmiyorsa bile, bari şeref duygusu ve arzusu onu harekete geçirmeli.
Ah, kibir! Senin gücün amma yabana atılır, yapıp ettiklerin ne az bilinir! İnsanoğlunu bin bir kılığa girip öyle ahlaksızca kandırırsın ki sen! Bazen merhamet kılığına bürünürsün, bazen cömertlik. Hatta bazen yalnızca kahramanlık erdemlerine layık görkemli ziynetleri takar mağrur mağrur dolaşırsın etrafta. Seni gudubet, seni mendebur canavar! Sen ki papazların sövüp saydığı, filozofların hor gördüğü, şairlerin alay ettiği bir garabetsin! Milletin içinde seni tanıdığını yüzü kızarmadan söyleyecek kadar aşağılık bir insan var mıdır? Ama mahremine çekildi mi de seni reddedecek insan sayısı bir elin parmaklarını geçmez!
"Tüm bu ıstıraplarım içinde bana teselli kaynağı olabilecek naçizane küçük bir altın madalyonum vardı, onu da aldılar. Fakat seni hatırlamak için hiçbir şeye ihtiyacım yok Fanny. Seni kalbime kazıdım ben ve hiçbir alçak seni oradan söküp atamaz."