Öne Çıkan Kadife Karanlık Gönderileri
Öne Çıkan Kadife Karanlık kitaplarını, öne çıkan Kadife Karanlık sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Kadife Karanlık yazarlarını, öne çıkan Kadife Karanlık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Foucault
"..Onu görmek için yukarıya baktım ve güneş, çıplak yüzümü ilk defa öptü. Ve ruhum güneşe karşı sevgiyle doldu, bir daha da maskelerimi aramadım. İşte böyle delirdim."
H.Cibran
Sayfa 116 - Su Yayınevi, 2005, ISBN: 975-6709-27-8Kitabı okudu
Yazının insan düşüncelerini değiştirebileceğini söyleyerek, bu yeni iletişim biçimine karşı çıkan Sokrates'e göre; "bir kez sözcük yazılınca, bu sözcükler yayılır; bunları okuyanlar tarafından farklı biçimde anlaşılır; kimin bu sözcükleri kendisine atfedeceği belirsizleşir," bir başka değişle, yazıya dönüşen sözün mülkiyeti artık sahibine değil, onu farklı biçimlerde yorumlayabilecek olan tek tek bireylere ait olacaktır.
Sayfa 265 - Su Yayınevi, 2005, ISBN: 975-6709-27-8Kitabı okudu
Eğer bir gösterenin anlamı
"sabit" olsaydı, gösteren ve gösterilen arasındaki ilişki değişmeyen tek
bir anlam yaratırdı. Ancak böyle bir ilişki yoktur, bu nedenle gösterenler zincirinde sürekli bir kayma, akış ve dolaşım vardır. Gösterenler devamlı olarak diğer gösterenlere olan ilişkilerinde kendilerini var ederler, sürekli, sabit olmayan akışkan ilişki söz konusudur
Günümüz toplumlarında bireyler medyanın yoğun saldırısına maruz kalmaktadırlar. Gözlerimizi çevirdiğimiz her yerde onlarla karşılaşıyoruz. Artık günlük hayatımızı tamamen belirleyenler onlardır. Ne yiyeceğimizi, ne giyeceğimizi, ne yapacağımızı ve de en önemlisi ne düşüneceğimizi farkına bile varmadan onların arzuları çerçevesinde belirliyoruz. Duygularımızı ve düşüncelerimizi ele geçiriyor, bizi ürettikleri tek tip kalıplarla ruhsuzlaştırıyorlar
Medya hakkında (Chomsky)
"...Medyanın saldırı ve ayartma ekranı, olası en büyük halk kesimini tutsak almak üzere düzenlenmiştir. İşte o zaman bu kesimin dikkati, reklamcılara hurda fiyatına satılabilir ve sloganlar, işe yaramaz şeyler ve manyakça imgelerle altüst edilebilir."
Sayfa 185 - Su Yayınevi, 2005, ISBN: 975-6709-27-8Kitabı okudu
Lacan Freudyen anlamda kurgulanan "sabit" bir öznenin
olanaklılığını reddeder. Freud'un "ego"yu güçlü kılma amacı taşıyan
"ben" bilinci, bilinç/akıl ilişkisi ile "ego"nun (bu anlamda bilincin)
bilinçdışından daha güçlü kılınması uğraşının reddi temeli üzerinde,
bilinçdışının öncelliğini ve ego'nun ("ben"in) yanılsama olduğunu,
bilinçdışının bir ürünü olduğunu vurgular.
Jean Baudrillard (1929-2007)
Tepkisizliğin Yazgısı:
... İzleyicisinin müdahalesine izin vermeyen radyo ve televizyonda gösterilecek olan tepki, haberdeki bir bölümün kaçmasına neden olabilmektedir. Örneğin, politikacıya tepki gösterecek olursak onun bir sonraki cümlesini kaçırabilmekteyiz. Yani, bu kitle iletişim araçlarının bir şeyler anlatabilmeleri için çoğunluğun sessiz olması gerekmektedir. Bu da göstermektedir ki, bu teknolojinin mantığı pasifliktir.
Sayfa 254 - Su Yayınevi, 2005, ISBN: 975-6709-27-8Kitabı okudu
Teknolojiler yalnızca insanların kullandığı icatlar değildir,insanları yeniden icat eden araçlardır.
Chomsky'e göre dünyada çok sayıda terörist devlet var ama uluslararası terörizme resmen, hem de rakiplerini utandıracak ölçüde bağlı olan tek ülke Birleşik Devletler'dir.
Sayfa 162 - Su yayıneviKitabı okudu
İletişim teknolojisindeki bir buluş kültürel değişime yol açar.
İletişim modelindeki değişim, insan yaşamına şekil verir.
Marshall McLuhan'a göre, "Biz ilk başta aletlerimize şekil veririz ve daha sonra aletlerimiz bize şekil verir."
Sayfa 22 - Su Yayınevi, 2005, ISBN: 975-6709-27-8Kitabı okudu
Insan aklını kendisi kullanmak cesaretini göstermelidir.
Kitapların kendisi de birer ticaret malzemesi haline girmiştir. Zira kitap üretiminde yararlanılan kitlesel üretim yöntemleri, kitapların düşüncenin iletişimine hizmet eden sözcüklerin temsilleri olmaktan çok, eşya olarak algılanması mümkün, hatta zorunlu kılmıştır.
Sayfa 60 - Su Yayınevi, 2005, ISBN: 975-6709-27-8Kitabı okudu
Söylem hk. (Foucault)
Akla gelen her şey söylenebilir, ancak toplumlar bu anarşik üremeyi farklı şekillerde denetim altına alırlar.
Bu denetim mekanizmalarından birincisi, yasaklamadır. Bu, söylemin doğrudan kısıtlanmasıdır.
Örneğin; bazı konulara tabular getirerek ya da bazı konularda konuşma hakkını uzman kişilere vererek yapılır:
Duruşma salonlarında hakimlere,
dini ayinlerde din adamlarına,
haber konularında yorum yapmaları istenen medya uzmanlarına..
Bu uygulamalar sonucunda ne söylendiği, söylem denetim altında tutulur.
Sayfa 106 - Su Yayınevi, 2005, ISBN: 975-6709-27-8Kitabı okudu
Medyanın asıl görevi iktidarı değil,toplumu temsil etmektir.
Düşünce neye dokunursa anında onun hareket etmesine yol açar.