Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kadın Sorunu Üzerine Seçme Yazılar ve Clara Zetkin Üzerine

Clara Zetkin

Kadın Sorunu Üzerine Seçme Yazılar ve Clara Zetkin Üzerine Gönderileri

Kadın Sorunu Üzerine Seçme Yazılar ve Clara Zetkin Üzerine kitaplarını, Kadın Sorunu Üzerine Seçme Yazılar ve Clara Zetkin Üzerine sözleri ve alıntılarını, Kadın Sorunu Üzerine Seçme Yazılar ve Clara Zetkin Üzerine yazarlarını, Kadın Sorunu Üzerine Seçme Yazılar ve Clara Zetkin Üzerine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Proleter kadın... yalnızca iktisadi ve kültürel yaşam çıkarlarını savunmak için seçim hakkına ihtiyaç duymuyor, seçim hakkına örneğin kendi sı­nıfının erkek dünyasına karşı mücadele etmek için değil, bilakis her şeyden önce kapitalistler sınıfına karşı mücadele etmek için ihtiyaç duyuyor. Ve do­layısıyla o, burjuva topluma, kapitalist iktisat dü­zenine dayanak olmak için toplumsal reformu ta­lep etmiyor. Hayır! Biz erkekle eşit politik hakları, bu toplumu devirmek, parçalamak için; yasal engel­lerle engellenmeden birlikte çalışmak için talep ediyoruz.
Sayfa 210Kitabı okudu
Kapitalist ekonominin ve ona dayalı burjuva düzenin çöküşü, bu düzenin henüz egemen olduğu yerlerde tüm ülkelerin proletaryası için dünya devrim iktidarının ilerlemesi, politik iktidarı ele geçirme ve diktatörlüğü kurma devrimci mücadelesini giderek daha emredici biçimde yaşamsal bir gereklilik ve ödev haline getirmektedir, bu, ancak, emekçi kadınların en geniş kitleleri bilinçli, kararlı ve fedakarca bu mücadeleye katıldıkları taktirde yerine getirilebilir.
Reklam
Kadınlar, sindirilmiş , az bilinçli , cahil kalmaya devam ederlerse, ileriye doğru her harekete engel teşkil edecekleri açık değil mi?
Lenin 19 Kasım 1918
Bütün kurtuluş hareketlerinin deneyiminden biliyoruz ki, bir devrimin başarısı , kadınların ona hangi ölçüde katıldığına bağlıdır.
Lenin—19 Kasım 1918
Mücadele yöntemleri , kitlelerin din temelinde bölünmüşlüğünü derinleştirir, oysa bizim gücümüz birlik de yatar. Dini önyargıların en derin kaynağı , yoksulluk ve cahilliktir; işte savaşmak zorunda olduğumuz bela budur.
Kadın için bir suç olan ve ağır yasal ve toplumsal sonuçlar getiren şey, erkek için şerefli bir şey, ya da en kötü durumda, seve seve taşınan bir ahlaki leke olarak kabul edilir.
Reklam
Kadının zengin ve derin hissi yaşami ve «ebedi kadınca»lığın manevi soyluluğa gotüren etkilerine dair çok duyulan laflar da degersizdir. Kadın, gelecek nesiller için güzelliğin, doğruluğun ve iyiligin rahibesi olamaz, çünkü sanatsal, bilimsel ve ahlaki kavramlar anlayışıyla büyük ölçüde hala geçmiş bir döneme bağlıdır.
Sayfa 41
Ekonomik koşulların büyük altüst oluşundan bu yana, toplumsal yaşamda genelde bir lüks maddesi, bir zevk hayvanı rolünü oynamaktadır.
Ancak kadın, özgür bir toplumda özgür bir gelişmeyle tam bir insan olduğunda, yeni hak ve yükümlülüklerininbilincine vardığında, ancak Goethe'nin Prometheus’uyla geçmişin tüm putlarına: «Buradayım ve tüm insanları kendi görüşümce şekillendiriyorum sözünü söyleyebilecek yüksek görüşe vardığında, ancak o zaman kadının gençliğin eğiticisi olduğundan söz etme hakkına sahip olabiliriz.
Kadının ahlakı eski zamana saplıdır, toplumsal erdemleri tamamen olumsuzdur;hırsızlık yapmıyorsa, ya- lan söylemiyor, insanları aldatmıyor, Öldürmüyor ve evlerini yakmıyorsa, kendisini çok ahlaklı bulmaktadır. Fakat o, genelin çıkarma manen olumlu iş yapmaya -bunlar onu ailesinin çıkarlarıyla çelişkiye düşürmese de- çok zor ve çok ender hazırdır. Genelde o, sürekli olarak toplumun çıkarlarını ailesinin çıkarlarına feda etmeye hazırdır ;onun anlayışına göre, kendi feragat ve fedakarlığında toplumun hakkı yoktur. Kadının maneviyatının merkezinde ailesi durur; erkek kendini ailenin çıkarlarına ne ölçüde veriyorsa, kadın tarafından o ölçüde mükemmel kabul edilir.
Reklam
«İşgücü» olarak kalan, ama şartlara uygun olarak artık aile için değil toplum için üreten, ekonomik olarak bağımsız buna karşın kapitaliste bağlı duruma gelen kadım topluma bağımlılığını, onunla karşı- lıklı ilişkilerini çok daha açık bir biçimde hissetmektedir günde on defa yönlendirildiği kamusal yaşama ilgi ve katılma, onun için bir gereklilik, bir yükümlülük ve bir hak teşkil etmektedir onu bundan ancak tepeden tırnağa adaletsiz bir toplum düzeni alıkoyabilir
Kadın, erkeğe ekonomik bağımlılık boyunduruğundan kurtulduğu günden itibaren kapitalistin ekonomik hükmü altına girdi.Yani ekonomik bakımdan(kadın işçi) her ücretli erkek işcinin durumuyla aynı durumdadır; onunla aynı kötü durumlar altında ezil- mekte, onun çıkarlarını, onun taleplerini paylaşmaktadır; düşünülebilecek en düşük ücrete çalışmak ve böylece erkek emeğinin fiyatını düşürmek, kadının çıkarına değildir.Onun da çıkarı, mümkün olan en yüksek ücrettir.Kadın emeğinin ücret düşüren rekabebetinden kaçınmak ya da en azından bunu sınırlamak için, kadın emeğinin kaldırılmasını talep etmeye gerek yoktur.
Erkeğin ücreti, ailenin geçimini sağlamaya artık yetmiyordu, çoğu durumda bekar erkeğin gereksimini bile taşıyamıyordu. Çok geçmeden,ailenin geçimini erkeğin kazancının kadının kazancıyla tamamlanmasını talep etti. Kadının faaliyeti tasarruf olma amacından çıkıp kazanç amacıyla olmaya dönüştü ama kadın bununla beraber erkeksiz yaşama olanağınığı da kazandı bu kadına ilk kez tamamiyle bağımsız bir yaşam sürdürme yeteneği verdi.
Yüz yıl önce tanınmayan birçok sanayi dalı, bir dizi mekanik alet şimdiden kadının üzerinden mutfak işinin büyük bir bölümünü almış durumda veya en azından alabilecek durumda; ve büyük ortak buharlı mutfakları kurulmasıyla, merkezi ısıtmanın ve merkezi ışıklandırmanın gerçekleştirilmesiyle, tencerelerden kur- tuluş yönünde açılan yol sonuna ulaşacak.
Kadın eski görüşlerinde ısrar ettiği sürece, düşünce ve duyguları yeni koşullarla kaynaşmadığı sü­rece, aile ve toplum içinde gerici bir unsur olduğu süre­ce, anne a priori çocukların en iyi eğiticisi olarak övülemez. Çocuklar düne göre değil, yarına göre eğitilmek zo­rundadır.
121 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.