Sayfa Sayısına Göre Kâinat, İnsan ve Kur'ân'da Tefekkür Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Kâinat, İnsan ve Kur'ân'da Tefekkür sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Kâinat, İnsan ve Kur'ân'da Tefekkür kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Onlar deveye bakmazlar mı? Buluta, yağmura, dağlara, yeşil bitkilerin kışın ölüp baharda dirilmesine bakmazlar mı? Geçmiş kavimlerin akıbetlerine bakmazlar mı?
Dinimizin tefekkür tahassüse verdiği ve ehemmiyete rağmen, dünyevî meşgalelere ağırlık vermekten doğan gafleti sebebiyle insan, umumiyetle seviyeli ve ciddî bir tefekkür ve tahassüsten uzak yaşar. Bunun neticesi olarak da ölümü ve bu cihânın bir imtihan diyârı olduğu gerçeğini unutur.
"Onlar ayakta dururken, otururken, yanları üzerindeyken (dâimâ) Allâh’ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin tefekkür ederler (ve şöyle derler): «Rabbimiz! Sen bu (âlemi) boşuna yaratmadın, Sen'i tesbîh ederiz, bizi cehennem azâbından koru!»”
(Âl-i İmrân, 191)
Kàinâtta, diri bir kalbe sahip insana Hâlık'inı ve O'nun sanatkârâne kudretini tanıtmayan hiçbir zerre yoktur. Mikro àlemden makro âleme kadar kâinattaki her şey, ilàhî azametin şâhididir.
Bütün mahlûkâtın “Lisân-1 hâl" denilen bir ifade şekli vardır ki, her şey onunla açık ve net bir beyan hâlindedir. Bu beyanları lâyıkıyla idrak edebilen mü'minler için, nasıl ki bedenin kıblesi Kâbe ise gönlün kıblesi de Cenâb-1 Hak olur.