Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kapitalizmde Korku

Dieter Duhm

Kapitalizmde Korku Gönderileri

Kapitalizmde Korku kitaplarını, Kapitalizmde Korku sözleri ve alıntılarını, Kapitalizmde Korku yazarlarını, Kapitalizmde Korku yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kapitalist toplumda bilgi ve bilinç, esas olarak okul ve meslek kitapları; gazete, radyo, film ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarıyla yayılır, egemen düşünceye göre standartlaştırılır.
Sayfa 139Kitabı okudu
Boyun eğmek, egemen olanların isteklerine karşı çıkmamak ve • yerine getirmek, kendi kararlarından, kendi isteklerinin karşılanmasından, kendi kaderini belirlemekten vazgeçmek demektir. Kısacası, boyun eğme, çocuğun babaya olan bağımlılığını korumak ve böylece, sözünün dinlenmesi gereken kimselerden duyulan infantil korkuyu da saklamak anlamına gelir. Ancak, boyun eğmek, şiddetli korkuların yumuşatılmasına yarayan bir çaredir de aynı zamanda; çünkü, boyun eğen kimsenin, en azından reel bir cezalandırmadan korkmasına artık gerek yoktur.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Bizde, boyun eğen çocuk iyi bir çocuktur. Övgüye değer bir öğrenci, öğretmenleri ve okul yönetmeliği karşısında söz dinleyen ve boyun eğen tavrıyla dikkati çeker. Yasalar ve polis karşısında boyun eğmek de, iyi bir yurttaşın tabii ki ilk görevidir. Fabrikadaki çırağın boyun eğmesi, sınavı kazanabilmesi için ilk şarttır.
Sayfa 134Kitabı okudu
İnsanlar birbirlerinden korkmaktadır ve bu sırada biri diğerine, üstün bir güce sahip, yabancı ve düşman bir dünyanın temsilcisi gibi görünür; anonim bir yargı gücünün kişileşmiş yasası, bu yargı gücünü uygulayan kimse olarak gelir.
Sayfa 116Kitabı okudu
Bir başarı ortaya koymak gerektiği anda, başarısız olma tehlikesi de vardır; insan ya haddinden çok anlayışsızdır ya çok zayıftır veya haddinden çok hasassastır ya da çok korkaktır. Başarı ilkesi, kaçınılmaz olarak bir işin üstesinden gelememe korkusuna yol açacaktır; ve bu ilke, bütün faaliyetlerimiz ve ilişkilerimizde ne kadar derin yer etmişse, yapamama korkusu da, bütün hayatımızın o kadar çok ayrılmaz bir parçası olacaktır.
Sayfa 108Kitabı okudu
Bu teslim edilmişlik duygusu, yabancılaşmış hayatın temel anlayışı olmuştur. Teslim edilmiş olmak, yabancı güçlerin elinde oyuncak olmak, korku demektir. Yabancılaşmış insan, korkuyu bile, doğal ve kendisine yabancı bir güç olarak yaşar.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Bir memurun şefinin odasına girerken, bir öğrencinin profesörün görüşme saatine giderken ya da bir çırağın ustasının yanına çağırıldığı zaman kendini gösteren korku, çoğu kez, sadece gerçekten reel bir tehlikeyle açıklanamaz. Bu korku, irrasyonel ve nevrotiktir; reel korku gibi bir dış tehlikeden değil, içteki korku kaynağından, yani, geriye itilmiş ihtiyaçlardan ve içselleştirilmiş zordan ileri gelir.
İnsan, gönüllü olarak boyun eğmez; haklarından ve ihtiyaçlarının karşılanmasından gönüllü olarak vazgeçmez. Onu, var olan egemenlik ilişkilerine uymaya götüren tek gerekçe, dıştan gelen zorun baskısıdır; bu, eskiden böyle olmuştur, şimdi de böyledir. Zor da, korkuyu doğurmaktadır. Bu durumda, egemenlik ilişkileriyle korku arasındaki bağlantı gayet basitleşmektedir: Egemenlik ilişkileri, ancak dıştan uygulanan zor yoluyla yürütülebilmektedir; zor da korku üretir.
Otoriter okul ve işyeri yönetmelikleri, çırağı mutlak bir suskunlukla yükümlü kılan eğitim sözleşmeleri, sadakat zorunluluğunu içeren meslek yeminleri, boyun eğme ve saygı göstermeyi emreden bir ahlak yasası, bütün bunlar, kapitalist egemenlik garantisinin gerekleriı;ıe tam olarak uymaktadır.
Korkuya karşı en genel savunma mekanizması, uyum sağlamakhr; daha açık söylemek gerekirse, toplumun güçlerine boyun eğmektir. Bu yolla korku, mükemmel bir egemenlik aracı olur.
166 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.