Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kara Güneş - Depresyon ve Melankoli

Julia Kristeva

Kara Güneş - Depresyon ve Melankoli Sözleri ve Alıntıları

Kara Güneş - Depresyon ve Melankoli sözleri ve alıntılarını, Kara Güneş - Depresyon ve Melankoli kitap alıntılarını, Kara Güneş - Depresyon ve Melankoli en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Umutsuzluğun anlamını aramaktansa, umutsuzluktan başka anlam olmadığını itiraf edelim."
"Yaşamın anlamı yitirildiğinde, hayatını kaybetmek güç değildir: Anlam koptuğunda yaşam tehlikededir.."
Reklam
''Arzunun ne anlama geldiğini bilmemek, arzunun kendisine sahip olmamak demektir.''
''Yaşamın anlamı yitirildiğinde, hayatını kaybetmek güç değildir: Anlam koptuğunda yaşam tehlikededir.''
''Onu seviyorum ama ona karşı duyduğum nefret daha fazla; sevdiğim için, kaybetmemek amacıyla, onu kendi içime yerleştiriyorum; ama ondan nefret ettiğim için, bendeki bu öteki, kötü bir benlikte, ben kötüyüm, hiçim, kendimi öldürüyorum.'' Dolayısıyla, örnekte kendini hedef alan yakınma, ötekini hedef alan bir yakınmadır ve kendini öldürmek, bir başkasının katlinin trajik bir maskelenişidir.
Reklam
Ölüm ve acı, metnin örümcek ağıdır; onun çekiciliğine kapılan suç ortağı okurun vay haline: Sahiden orada takılıp kalabilir. Valery, Caillois ya da Blanchot'nun söz ettikleri "edebiyatın krizi" burada bir çeşit ilahlaştırmaya varır. Edebiyat ne öz eleştiridir ne eleştiri, ne de kadını ve erkeği, gerçeği ve imgeseli, doğruyu ve yanlışı, imkânsız bir nesnenin ya da kayıp bir zamanın volkanı üzerinde dans eden görünüşün yanılsamadan kurtulmuş şenliğinde ustaca harmanlayan genelleşmiş çiftdeğerlilik...
"Șey" düşlenen bir güneștir, aynı anda hem aydınlık hem de kara. "Rüyalarda sık sık çok daha keskin bir aydınlık algısı yaşandığı halde, güineşin asla görülmediğini herkes bilir."
''Depresyon analizi, kendinden yakınmanın ötekine yönelik bir nefret olduğu ve kuşkusuz bu nefretin de akla getirilmeyen bir cinsel arzunun taşıyıcı dalgası olduğu gerçeğinin açıklığa kavuşturulmasından geçer.''
Geçici hüzün ya da yas bir yanda, melankolik uyuşukluk öte yanda, klinik ve hastalık bilimi açısından farklılık gösterseler de, her ikisi de nesne kaybı karşısında bir tolerans eksikliğine ve gösterenin, öznenin eylemsizliğe, ölümü taklit etmeye hatta ölümün kendisine sığındığı geri çekilme durumlarını telafi edecek bir çıkış sağlamadaki başarısızlığına dayanır.
Reklam
Narsisistik depresif kişi, bir Nesnenin değil, bir Şeyin yasını tutar.
''Kara Güneş'' müthiş bir imgelem
''İçinde yaşadığımız zamanın söylemimizin zamanı olduğu göz önüne alınırsa, melankolik kişinin yabancı, yavaşlayan, ya da dağılan sözü, onun merkezsiz bir zamansallık içinde yaşamasına yol açar. Bu zamansallık akmaz, önce-sonra vektörü tarafından yönetilmez, bir geçmişten bir amaca doğru yönlendirilmez. Yoğun, ağır ve kuşkusuz fazla acı ya da fazla sevinçle yüklü olduğu için travmatik bir an, depresif zamansallığın ufkunu kapatır ya da daha doğrusu, her türlü ufku ve perspektifi ortadan kaldırır. Geçmişe saplanmış, aşılmaz bir deneyimin cennetine ya da cehennemine gerileyen melankolik kişi tuhaf bir bellektir: Her şey geçip gitti, der gibidir, ama ben o geçip giden şeye sadığım, ona çivilenmişim, bir devrim olanağı yok, gelecek yok... Aşırı şişmiş, abartılı bir geçmiş ruhsal sürekliliğin tüm boyutlarını işgal eder.''
Dolayısıyla, kendini hedef alan yakınma, ötekini hedef alan bir yakınmadır ve kendini öldürmek, bir başkasının katlinin trajik bir maskelenişidir.
Konuşan varlık için yaşam anlamı olan bir yaşamdır. Hatta yaşam anlamın doruğunu oluşturur. Bu yüzden, yaşamın anlamı yitirildiğinde, hayatını kaybetmek güç değildir: Anlam koptuğunda yaşam tehlikededir.
186 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.