Avrupa'nın 20. Yüzyılı

Karanlık Kıta

Mark Mazower

En Beğenilen Karanlık Kıta Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Karanlık Kıta sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Karanlık Kıta kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Savaş sonrası Avrupa, Batı ile ozdeşleştirildi. Bir kenara itilen Dogu Avrupalılar, kendilerini barbarlardan uzak tutabilmek amacıyla "Orta Avrupa" olduklarını düşünmeye başladilar. Alışkanlık günümüzde de sürdürülmektedir: Onde gelen Bri­tanyalı bir tarihçi, geçenlerde, günümüz Avrupa'sının lekeli oldugunu kabul etmemek için, Yugaslavyayı barbar üçüncü dünyanın bir par­çası olarak gormeyi yegleyip, Bosna'daki savaşı "yalnızca antropologların anlayabilecegi, ilkel bir kabile çatışması olarak tanımladı. Görüldüğü kadarıyla, 20. yüzyılın canice sicili bile Avrupalıların kendile­rini kandırma kapasitelerini değiştirmemiş
I. Dünya Savaşı öncesinde, Avrupa'da yalnıca iki cumhuriyet vardı, 1918 sonunda ise on üç olmuşlardı. Bir Fransız yorumcunun yazdığı gibi, "bir Wilson'un, Lloyd George'un, Clemenceau'nun, Ma­saryk'in, Bend'in, Venizelos'un gozünde, Kayzer Wilhelm'in kaçışı ve imparator Charles'in gidişi, XVI. Louis'nin kaçışını tamamlamiştı... 1918, bir tür Avrupa 1792'siydi."
Reklam
20.Yüzyılda Sağın Biçimleri
Can alıcı farklılık, saati demokrasi öncesi seçkinci döneme geri çevirmek isteyen eski sağla, kitle politikaları aracılığıyla iktidarı ele geçirip sonra da elinde tutan yeni sağ arasındaydı. Birinciler arasında General Franco ve Yunan diktatör Metaksas vardı. Bunlar kitle politikalarından çekinen, monarşi ve kilise gibi yerleşik düzenin kaleleriyle iş birliğine giren adamlardı. Yeni radikal sağ, tersine İtalya ve Almanya 'da seçimler ve parlamenter süreç sonunda iktidara yükseldi. Aracı, yeni kitle politikalarına alışkın olmayan eski usul muhafazakarları zayıflatıp sollamasını sağlayan genel seçimler çağında ona meşruiyet ve iktidar getiren partiydi. Hitler, Şansölye Brüning 'e ' 'Demokrasinin temel tezinin işlemesi olduğu'' konusunda ısrar ettiğinde : '' Tüm iktidar halktan kaynaklanır. '' derken, oy kazanan büyük bir partinin önderi olarak konuşuyordu.
Sayfa 52 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Kıtanın yaraları birkaç çılgının işi olarak bir kenara atılamaz, travmaların sebepleri de Hitler ya da Stalin'in ruhsal durumlarında bulunamaz. ister begenin ister begenme­ yin, hem faşizm hem de komünizm, kitle politikalanrın, sanayileşme­nin ve toplumsal düzenin sorunlarıyla başa çıkabilmek için girişilen gerçk çabaları içermektedir ve liberal demokrasi her zaman bütün so­ruların yanıtlarına sahip degildir.
Bologna kent meclisi Mussolini'yi at sırtmda gosteren bronz heykeli erittirip bunu soylu iki partizan heykeline donüştürdü, Fransa Vichy'ye karşı birleşik bir direnişi destanlaştirdi, bu arada Avusturya da, hiç utanmadan, Hitler'in ilk kurbanı statüsünü somürüp Nazi-karşIti "Avusturya ozgürlük savaşçıları " anıtını dikti. Bunlar tarihinden ozgürleşmiş Avrupa'nın efsane temelleriydi; bunlar, Sıkıcı anıların üstünü çizip ozgürlüğün zaferinin kaçınılmazlığı düşüncesini yerleştiriyordu.
1945 sonrasında faşizm de benzer biçimde, çılgın diktatörlerim büyülenmiş, hipnotize edilmiş halkları felakete sürükledigi bir siyasal patoloji olarak açıklanmıştı Ama; kıtanın yaraları birkaç çılgının işinolarak bir kenara atılamaz, travmalarının sebepleri de Hitler ya da Stalin'in ruhsal durumlarında bulunamaz. ister begenin ister begenme­yin, hem faşizm hem de komünizm, kitle politikalarının, sanayileşme­nin ve toplumsal düzenin sorunlarıyla başa çıkabilmek için girişilen gerçek çabaları içermektedir
Reklam
20 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.