Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Babil Kitaplığı 13

Kardinal Napellus

Gustav Meyrink

Kardinal Napellus Gönderileri

Kardinal Napellus kitaplarını, Kardinal Napellus sözleri ve alıntılarını, Kardinal Napellus yazarlarını, Kardinal Napellus yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Derinlere inmek isteyenin dağlara çıkması gerekir.
⠀ོ Beklemek ve umut etmek yüreğimden gitmek bilmiyor. ⠀ོ
Reklam
Bekleyişle en ufak bir ilgisi olduğu takdirde, size göz kırpan bir meyveye asla uzanmayın, kılınızı bile kıpırdatmazsanız her şey kendiliğinden kucağınıza düşer.
Biz zamandan yapılma ürünleriz, maddeden oluşmuşa benzeyen ama akıp giden zamandan başka bir şey olmayan bedenleriz.
Bizim hayat dediğimiz şey, ölümün bekleme odasıdır.
Ben varım ve ancak şimdi yaşıyorum. "Yaşıyorum" ile "yaşıyorum" arasında ince bir ayrım vardır.
Reklam
"Beklememek ve umut etmemek dışında insan ölümün elimden nasıl kurtulur?"
Dünyada ne gerçekleştirirsek gerçekleştirelim, bunlar hep yeni bir bekleyişe, yeni bir umuda yol açar.
“Beklememek ve umut etmemek dışında insan ölümün elinden nasıl kurtulur?”
69 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Başlangıçta basit bir anlatı olan öykü, deneyimlerimiz ve gizil korkularımızla karışarak giderek şiddetlenir. Anlatıcı ilk satırdan itibaren bilinmeyen bir sona yazgılıdır. Kendi ben ’imizin özüyle ilişkilendiri-len zaman sülükleri, metafor ve alegorinin ötesine geçer. “Dört Ay Kardeşi” iki ayrı tartışma içerir; biri, okuyucuyu karşı konulmaz bir biçimde sürükleyen kasıtlı gerçekdışı tartışma, daha şaşırtıcı olan diğeri ise öykünün son sayfalarında açığa çıkan tartışmadır.
Kardinal Napellus
Kardinal NapellusGustav Meyrink · Dost Kitabevi · 1999246 okunma
Reklam
Gizli, insan soyu kadar eski bir öğreti var; kulaktan kulağa bugünlere dek aktarıldı, ama çok az kişi tarafından bilinir. Bu öğreti, bilinci yitirmeden ölümün eşiğini aşmanın araçlarını gösterir, ve bunu başaran kişi o andan itibaren kendi kendisinin efendisi olur: Yeni bir 'Ben' elde eder ve o zamana dek 'Ben' sandığı şey artık bir alete dönüşür, tıpkı şimdi el ya da ayağımızın da birer alet olması gibi.
Kimi vakit doğanın çehresi gözümün önünde sırıtkan bir şeytan suratına dönüştü ve dağlar, doğa, su ve gök, hatta kendi bedenim gözüme insafsız zindan duvarları gibi göründü. Hiçbir çocuk güneşin önünden geçen bir bulutun gölgesinin çayıra düşmesinden etkilenmez herhalde, ama daha o zaman bile bir dehşet beni felce uğratıyor, sanki bir el gözümün önündeki bağı hızla çekip çıkarmış gibi, otlar arasında gizlenen ve birbirlerini sessiz bir nefretle parçalayan milyonlarca minik canlının ölümcül işkencelerle dolu gizli dünyasını görüyordum.
J.H Obereit'in Zaman Sülüklerini Ziyareti
Bakın, dünyada ne gerçekleştirirsek gerçekleştirelim, bunlar hep yeni bir bekleyişe, yeni bir umuda yol açar, bütün evren doğamamış bir şimdiki zamanın cesedinin saçtıgı pis kokuyla dolu.
447 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.