"Ulu çamlar, fırtınalı diyarlarda yetişirmiş. Kemal’i ıstırap yarattı... Hapishane, maskelerin çıkarıldığı yerdir. İhtiraslar, cangıldaki canavarlar gibi diş gıcırdatır hapishanede. Faziletler de günâhlar kadar samimidirler, samimi ve çıplak. Kemal, Türk insanını böyle bir laboratuvarda tanıdı, bütün
giriftliği, bütün sefaleti ve ihtişamıyla," diyor Cemil Meriç.
Karılar Koğuşu eseri de o günlerin izlerini taşıyor. Yazar mahkumların seslendikleri biçimiyle İstanbullu, yani Murat karakterleriyle karşımıza çıkıyor. Mahkûm hayatının zorluklarını, her birinin birbirinden farklı hikayesini, Murat'ın sorgulamalarıyla birlikte, okura, Anadolu kadınının hapisanede de bitmeyen çilesini anlatıyor...