Kastamonu Lahikası

Bediüzzaman Said Nursî

Kastamonu Lahikası Sözleri ve Alıntıları

Kastamonu Lahikası sözleri ve alıntılarını, Kastamonu Lahikası kitap alıntılarını, Kastamonu Lahikası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz, değil onlar gibi ehl-i diyanet ve tarîkata mensub müslümanlar, şimdi bu acib zamanda, imanı bulunan ve hattâ fırak-ı dâlleden bile olsa onlarla uğraşmamak; ve Allah'ı tanıyan ve âhireti tasdik eden, hristiyan bile olsa, onlarla medar-ı niza' noktaları medar-ı münakaşa etmemeyi; hem bu acib zaman, hem mesleğimiz, hem kudsî hizmetimiz iktiza ediyor. Ve Risale-i Nur'un Âlem-i İslâm'da intişarına karşı, hayat-ı içtimaiye ve siyasiye cihetinde maniler çıkmamak için, Risale-i Nur şakirdleri musalahakârane vaziyeti almağa mükelleftirler.
Evvelâ: Kur'ân, bizi siyasetten men' etmiş: ta ki elmas gibi hakikatları, ehl-i dünyanın nazarında cam parçalarına inmesin. Saniyen: Şefkat, vicdan, hakikat, bizi siyasetten men'ediyor. Çünkü tokada müstehak dinsiz münafıklar onda iki ise, onlarla müteallik yedi- sekiz mâsum bîçâre, çoluk-çocuk, zayıf, hasta, ihtiyarlar var. Belâ ve musibet gelse, o sekiz mâsumlar o belâya düşecekler. Belki o iki münafık dinsiz, daha az zarar görecek. Onun için, siyaset yoluyla, idare ve âsâyişi ihlal tarzında neticenin husulü de meşkûk olduğu halde gir-mek, Risale-i Nurun mahiyetindeki şefkat, merhamet, hak, hakikat şakirtlerini men'etmiş.
Sayfa 193 - Söz NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Herşeyde rahmet-i İlahiyenin izini, özünü, yüzünü görüp, her şeyde kemal-i hikmetini, cemal-i adaletini müşahede ettiklerinden kemal-i teslimiyet ve rıza ile, rububiyet-i İlahiyenin icraatından olan musibetlere karşı teslimiyetle, gülerek karşılıyorlar, rıza gösteriyorlar.    Ve merhamet-i İlahiyeden daha ileri şefkatlerini sürmüyorlar ki, elem ve azab çeksinler.
Evet, bu dehşetli kâinatın fırtınaları ve zeval ve tahribatları içinde ve bu boşluk, nihayetsiz fezada her şey ile alâkadar olan insan için hakiki teselliyi ve istinad ve istimdad noktalarını yalnız Kur'an veriyor. En ziyade o teselliye muhtaç bu zamandır. Kastamonu Lâhikası
Böyle kebair-i azîme içinde amel-i salihin ihlâsla muvaffakiyeti pek azdır. Hem, az bir amel-i salih, bu ağır şerait içinde çok hükmündedir.
"Ve şu gurbetten dahi, şu fâni misafirhaneden ebedü'l-âbâd tarafına harekete âmâde olan ruhumu fevkalâde bir gurbette gördüm. Birden, fesübhânallah dedim, bu gurbetlere ve karanlıklara nasıl dayanılır düşündüm. Kalbim feryatla dedi:" "Yâ Rab, garibem, bîkesem, zaîfem, nâtüvânem, alîlem, âcizem, ihtiyarem, Bî-ihtiyarem, el-aman-gûyem, afv-cûyem, meded-hâhem, zidergâhet İlâhî!"
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.