Hayvan sevgisi her zaman takdir edilesi bir şeydir. Onları sahiplenip evlerimizde bakmak kendimize dost edinmek güzel tabi ama ya biz bunları yaparken onların doğasına aykırı hareket ediyorsak? Kedi ve köpeklerin tabiatı gerçekten bir insanın ehlileştirmesine uygun mu? Gerçekten eğitiliyor mu yoksa eğittiğimizi mi sanıyoruz? Ve bu canlıların düşündüğümüz gibi duyguları var mı yok mu? Mesela üzülürler mi yahut gerçekten vefa duygusuna sahipler midir? Bu sorular beni hep onlara karşı mesafeli olmama neden olmuştur. İster istemez hamurlarında içgüdüsel bir vahşilik var.
Stefan Zweig da bu kitapta bana bu mesafeli duruşumun nedenini bi kez daha hatırlattı.
O muydu?Stefan Zweig · Zeplin Kitap · 20185,3bin okunma
Bizler duygularımızı ve düşüncelerimizi kelimelerle ifade edebilirken derdini konuşarak anlatamayan hayvanlar, duygularını sadece gözleriyle ifade edebilirler.
Bir hayvanın aklını insanınkinden ayıran özellik; hayvanın sadece geçmişte ve şimdiki zamanda yaşaması, geleceği tahayyül edemeyip yaşanabilecek olaylar üzerine düşünememesidir.