Yazarın bu kitabı, bir "nevi şahsına münhasır" olarak karşımıza çıkıyor. İlk kitabı olan "Gölgemi Bıraktım Lâle Bahçelerinde" adlı kitabından beri, "aşkı renklerle anlatma" düşüncesi, burada da devam etmiş. Üstelik burada, kahramanların birer musikiperver olmasından ötürü, aralarındaki aşkı, müzikle/musikiyle süslemiş.
Kitabın anlatımında sık sık kendi aşkına da yer vermiş yazar. Bu sebeple "okumaktan en zevk aldığım Gül İrepoğlu kitabı" oldu.
Kitabın sonuna, romanda geçen müzik parçalarının konulması da çok iyi olmuş. Kitabı bir de o parçalardan birini ya da birkaçını dinleyerek okuyun derim. (Benim favorim: "Ömrüm Seni Sevmekle Nihayet Bulacaktır")
Kitabı okuduktan sonra aşka bakışınız değişecektir belki. Hele hele şarkıların aşklar, aşkların şarkılar gibi çabuk tüketildiği bu 21. asırda.