Osmanlı Tarihi

Kayı 3: Haremeyn Hizmetinde

Ahmet Şimşirgil

En Eski Kayı 3: Haremeyn Hizmetinde Gönderileri

En Eski Kayı 3: Haremeyn Hizmetinde kitaplarını, en eski Kayı 3: Haremeyn Hizmetinde sözleri ve alıntılarını, en eski Kayı 3: Haremeyn Hizmetinde yazarlarını, en eski Kayı 3: Haremeyn Hizmetinde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ecel kim her kime çün etti takdir. Ne takdim etti bir saat ne tehir.
Sayfa 220 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Mercidabık Savaşı
Solakzade'nin nakline göre Sultan Gavri Mısır'dan mağrurane yola çıktığı zaman Selim'i bozguna uğrattıktan sonra İstanbul'a kadar yürümeyi ve zapt etmeyi düşünüyordu. Bu itibarla askerlerine bol bol ihsanlarda bulunmak üzere altın ve gümüşlerle dolu hazinesini yanına almıştı. Nitekim yüz kantar hâlis ayar altın ve iki yüz kantar gümüş getirmişler idi ki cümlesi Selim Han'a nasip oldu.
Sayfa 220 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hâdimü'l-Harameyni'ş-Şerifeyn
Savaşta tutsak edilen Halife III. el-Mütevekkil Alallah ve mezhep kadılarını kabul ederek iyi muamelede bulundu. Selim Han’ın genelde bu sırada halifeden halifelik alâmetlerini aldığı rivayet edilir ki ilk Cuma namazında adının hutbede zikredilmesi bunu doğrulamaktadır. Haleb Büyük Camii’ndeki Cuma namazında hatib, hutbede halifenin adını zikretmeyerek Selim Han’ın adını andı. Hatibin halifelere mahsus “Hâkimü’l-Haremeyni’ş-Şerifeyn” unvanı ile kendisini andığı zaman Selim Han büyük bir dinî heyecan ve tevazu içerisinde: “Hayır, biz buraların hâkimi değil hâdimiyiz (hizmetçisiyiz). Bizim nâmımızı Hâdimü’l-Haremeyni’ş-Şerifeyn diye anın” diyerek müdahale etti. Büyük Türk hakanı bu işaretiyle aynı zamanda dedesi Fatih Sultan Mehmed’i de yâd etmiş oluyor ve Osmanlıların dinî görüş ve düşüncelerini yansıtmış bulunuyordu. Zira Fatih Sultan Mehmed, Mısır sultanına gönderdiği bir nâmesinde kendisine Hâdimü’l-Haremeyni’ş-Şerifeyn diye hitapta bulunduğunda Mısır sultanı bunu bir hakaret olarak kabul etmişti. Selim Han’ın şimdi baş tacı olarak kabul ettiği bu unvanı, kendisinden sonraki bütün Osmanlı padişahları da en büyük şeref addederek kullanacaklardır. Nitekim Selim Han nâmı bu şekilde anıldığında, heyecanı içerisinde gözyaşlarını tutamamış ve şükür secdesine kapanmıştır. Bu hâl cemaatin de büyük bir heyecana kapılmasına ve Selime candan bağlanmasına yol açmıştır. Namazdan sonra padişah pek kıymeti haiz kaftanını çıkararak hatibe bağışlamıştır.
Sayfa 222 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Sin Şın'a girince...
Şam'daki en dikkate değer hadiselerden biri Muhyiddin-i Arabî'nin kabrinin bulunması oldu. Endülüs'teki Mürsiyye kasa­basında doğan Muhyiddin-i Arabî, meşhur Tayy kabilesine mensup olup cömertliğiyle meşhur Adiy bin Hatem'in kardeşi Abdullah bin Hatem' in neslindendir. Endülüs, Fas, Tunus, Mısır ve Mekke-i Mükerreme'de bulunarak tefsir, hadis,
Sayfa 223 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Gerçekten de Moğolların, Timur Han'ın ve dünya'yı açan cihan­girlerin girmeyi göze alamadıkları bir çöldü burası. Selim Han'ın geçtiği mevsimde gündüz sıcaklık kırk dereceye ulaşırken, gece ise sıfır dereceye düşüp insanı donduracak bir hal alıyordu. Bu, insan bünyesini perişan edecek bir durumdu.
Sayfa 231 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Ridaniye Savaşı - 1517
Muvaffakiyetten tamamen ümidini kesen Tumanbay, savaş mey­danından kaçarak kurtuldu. Ridaniye ordugâhı bütün topları ve mühimmatı ile zapt edildi.
Sayfa 235 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Reklam
318 öğeden 291 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.