Kayı 9: Sonun Başlangıcı Gönderileri
Kayı 9: Sonun Başlangıcı kitaplarını, Kayı 9: Sonun Başlangıcı sözleri ve alıntılarını, Kayı 9: Sonun Başlangıcı yazarlarını, Kayı 9: Sonun Başlangıcı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sultan Abdulmecid dindar bir padişahtı. Her gün mutlaka Kur'an-ı Kerim okur, ibâdetlerini aksatmazdı.
Sayfa 157 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
Genç Osmanlılar, Genç Türkler ve İttihatçılar diye adlandırılan bu gruplar Osmanlı'nın kurtuluşunu meşrutî (anayasal) bir monarşiye geçilerek kurulacak bir meclis aracılığıyla, Padişah'ın yetkilerinin sınırlandırılmasında görmüşlerdi.
Bu gruplar Padişah'ın yetkilerini sınırlandırmakla uğraşırken kendi ülkelerini yabancı operasyonlara açık hale getirdiklerini ve ülkelerini yabancılara teslim ettiklerini maalesef görememişlerdi.
Sayfa 144 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
Yüzüne her güleni zan eyleme dost
Nifak ehli ile yâran olmaz
Sayfa 131 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
Avusturya Başvekili Prens Metternich'in Tanzimat'a ilişkin değerlendirmesi ise gerçekten şaşırtıcı ve düşündürücüdür. Metternich, Avusturya'nın İstanbul elçisi Aponyi'ye gönderdiği mektupta, Osmanlı Devleti'nin İslamî vasfını kaybetmesinin ne gibi sonuçlar doğurabileceğini açıkça ortaya koyuyordu. Metternich, Osmanlı Devleti'nin çöküşünde, III. Selîm'le başlayan ıslahat hareketlerinin de rolü olduğunu belirttikten sonra, Bâbıâli'ye bu hatalı yolun terk edilmesini tavsiye ediyordu:
Sayfa 113 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
II. Mahmud Han döneminde hiçbir ciddi başarısı bulunmayan Canning, milletinin ve dininin değerlerini ve inançlarını unutmuş bir kukla (Reşid Paşa) sayesinde bir devleti kıskaç içerisine alarak zamanın en ünlü diplomatları arasına girmeyi başarabiliyordu.
Sayfa 102 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
Fes, her şeyden önce askerî talimleri kolaylaştıracak pratik bir başlık olarak tercih edilmiştir.
Sayfa 81 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
Gâvur Padişah Mı?
Kıyafet ve resim gibi bazı uygulamalarından dolayı devrinde kendisine “Gâvur Padişah” denildiği hakkında yaygın bir rivayet oluşturulmuştur. Oysa Sultan II. Mahmud Han hakkında böyle bir söylenti çıkarılması vefatından sonradır. En azından devrin resmî evrakında ve yerli ana kaynaklarında böyle bir bilgi mevcut değildir.
Sayfa 79 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
Londra büyükelçiliğinden hâriciye nâzırlığına getirilen Mustafa Reşîd Paşa, İngilizlere yakın bir müzakereci idi. Londra büyükelçiliğinde iken mason locasına kayıtlı olan Reşîd Paşa, Osmanlı Devleti’ni iktisadî bakımdan çökertecek bir andlaşmaya yanaşmakta hiç tereddüt göstermedi.
Sayfa 67 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
II. Mahmud Han
Padişahın içki meselesi sadece bazı ecnebi doktorların bu hastalığın içkiye bağlı olduğunu söylemeleri yüzündendir. Bu da o günkü yanlış bilinen tıbbî hükümler sebebiyledir. Akciğer tüberkülozu içki içenlerde görüldüğü için böyle bir rapor düzenlemişlerdir. Hâlbuki bugün içki içmeyenlerin de bu tip hastalıklara yakalandığı bir gerçektir.
Sayfa 71 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
Cevdet Paşa, Yeniçerilere karşı elde edilen başarıyı, “İstanbul'un yeniden fethedilmesi” gibi bir olay olarak değerlendirmektedir.
Padişah da bu olayı “feth-i mübin” olarak değerlendirmiştir.
Sayfa 49 - Timaș YayınlarıKitabı okudu