Osmanlı Tarihi

Kayı 9: Sonun Başlangıcı

Ahmet Şimşirgil

Kayı 9: Sonun Başlangıcı Gönderileri

Kayı 9: Sonun Başlangıcı kitaplarını, Kayı 9: Sonun Başlangıcı sözleri ve alıntılarını, Kayı 9: Sonun Başlangıcı yazarlarını, Kayı 9: Sonun Başlangıcı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Abdülaziz Han'ın hal'i gibi katli de Türk tarihinin en acı, üzüntü verici ve kara sayfalarından biridir. Hal'inden sonra üç gün Topkapı ve iki gün de Feriye Sarayı’nda yaşayan Padişah şehit edildiğinde 46 yaşını 3 ay 25 gün geçiyordu.
Sayfa 233 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
Naaşı Topkapı Sarayı’na nakledilerek burada yıkandı. Naaşı yıkayan sekiz imam, daha sonra kurulan Yıldız Mahkemesi’nde; “Sultan’ın iki dişi kırılmış sakalının sol tarafı yolunmuştu. Sol memesi altında büyük bir çürük vardı”, demişlerdir. Pehlivanlar da yaptıklarını sonradan itiraf etmişlerdir.
Sayfa 229 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sonradan yapılan itirafa göre katiller, Sultan Aziz'in odasına girip öncelikle kapıyı kilitlemişlerdi. İki harem ağası (Reyhan ve Râkım Ağalar) kapıyı tuttular. Kısa bir boğuşmadan sonra Fahri bey, Sultan Aziz'in kollarını arkadan tutarken Cezâyirli Mustafa ve Boyabadlı Mehmed Pehlivanlar, padişahın dizlerine oturdular. Yozgatlı Mustafa Pehlivan ise keskin bir çakıyla, hükümdarın bilek damarlarını kesti. Süratle işlerini gören katiller, pencereden bahçe yoluyla kaçtılar. Bir müddet sonra ve gürültüler üzerine oraya gelen Valide Sultan oğlunun kanlar içinde yattığını görüp ağlamaya başlayınca saray halkı Sultan’ın odasına toplandı. Devlet ricalinden olay yerine ilk önce, Kuzguncuk’taki yalısında bulunan Hüseyin Avni Paşa geldi. Daha ölmemiş olan Sultan, Hüseyin Avni’nin emri ile saray karakolunun kahve ocağına götürülüp ot bir sedire yatırıldı. Can çekişen Abdülaziz Han’ı tedavi için hiçbir müdahalede bulunulmadı. Hüseyin Avni, Midhat ve Rüşdü Paşa’nın gözleri önünde vefat eden Sultan’ın üzerine eski bir perde örtüldü ve doktor çağrıldı. Doktorlar, Sultan’ın vücudunu muayene etmek istediklerinde Hüseyin Avni:”Bu Ahmed, Mehmed Ağa’nın değil bir padişahın cenazesidir, her tarafını açtırıp size gösteremem!” diyerek mâni oldu.
Sayfa 228 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
Sultan Abdülaziz Han'ın Şehadeti
Pehlivanlar, saray muhafızları yanlarında olduğu halde 4 Haziran 1876 sabahı Sultan'ın odasına girdiler. Abdülaziz Han, o sırada Kur'an-ı Kerim okuyordu. Aralarında şiddetli bir boğuşma yaşandı. Güçlü, kuvvetli ve pehlivan yapılı Abdülaziz Han şiddetle karşı koydu ise de üç pehlivan karşısında yapabileceği fazla bir şey yoktu. Sultan'ın bileklerini kesen zorbalar, gizlice işlerinin başına döndüler.
Sayfa 228 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
Şer'in ahkâmını feshetmeyi ettikçe murâd Gadab-ı Hak ile makhur olur elbette Fuad Âteş- i zulm ile yandıkça hemân kalb-i ibâd Tutuşup yandı bu şeb hane-i berbad-ı Fuad
Sayfa 215 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
Girit İsyanı (1866)
Hristiyan çeteciler Müslüman köylerine hücum edip bunları yakar, yıkar, sayısız masumu katlederken Avrupa'da kimse sesini çıkarmaz. Hatta bu hareketler takdir ve teşvik görür. Lakin köylerini yakılıp yıkılmaktan ve masum halkını vahşice öldürülmekten korumak için devlet kuvvetleri çok zaman kendi dindaşlarını bile katletmekten çekinmeyen bu eşkıya sürüsüne karşı harekete geçince, bütün Hristiyan âleminden derhal, “Türkler Hristiyanları kesiyor!" feryatları yükselirdi.
Sayfa 199 - Timaș YayınlarıKitabı okudu
Reklam
92 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.