Serdar Özkan'ın Kayıp Gülünü okumaya başladığımda sevdiğim tarz bir romanla karşı karşıya olduğumu gördüm. Bununla birlikte sayfalar ilerledikçe bazı karakterlere karşı bir sinir oluştu sevemedim karakterleri. Olaylar her ne kadar akıcı gelse de karakterlere karşı olan antipatim beni rahatsız etti ve kitaba odaklanmada sorun çektim. Sanırım burada yazarın karakterleri tanıtmadan ve oluşturmada olan becerisinin yetersizliği olabilir diye düşünüyorum. Lakin finaline gelindiğinde beni tatmin eden bir finalle karşılaşarak okuduğum zamanın boşa geçmemiş olduğunu anladım. Aman aman bir kitap olmakla birlikte illa ki okunacak bir kitap ta değil.