"Ölümden yılmam, dünyanın tüm kasırgaları esintidir bana,
Bin ölüme gülerim, tüm mezarlar düğün odasıdır bana..
Kanım akarken, canım acır mı sanırsın? Senin kılıcın, Kutsal Baba'nın okşayan elidir bana...
Yorulmaz bileğim, çünkü kendimden önce yoldaşımdır koruduğum,
Sanırsın dünya çok kıymetli, beş para etmez bir han odasıdır bana...
Yağan yağmurlar altında koşar, karın altında deliksiz uyurum
Senin korkuların, sonsuz bir eğlencedir bana...”