Kayıtdışı Tarihimiz

Yavuz Bahadıroğlu
Fikrimin İnce Gülü şarkısı Atalarımız için yazılmalıydı...
Osmanlı da "Ağaçlar zikreder" düşüncesiyle, ağaçları yeşertmeye çalışırlardı. Mesela kurak günlerde ücretle adam tutup sokaktaki ulu çınarları sulatır, göçmen kuşların yorgunluk atması için saçak altlarına kuş sarayları yaparlardı. Osmanlı insanı asla yere tükürmezdi. Bazı Batılı gözlemciler, sırf yere tükürmedikleri için atalarımızı eleştirmişti: "Türkler hiçbir zaman yere tükürmezler. Daima yutkunurlar. Bunun için de saçlarında sakallarında bir hararet olur ve zaman la saçları, kaşları, sakalları dökülür." (Comte de Marsigli). Osmanlı insanının üstün bir ahlâk anlayışı vardı. Türkiye Seyahatnâmesi ile meşhur Du Loir 1650'lerde şunları yazıyor: "Hiç şüphesiz ki, ahlâk bakımından Türk siyasetiyle medeni hayatı bütün cihana örnek olabilecek vaziyettedir." Bugünümüz için de bunları söylemek mümkün mü? Geçmişle geleceği buluşturabilirsek yeniden "Osmanlı İnsanı" karakterli insan yetiştirebileceğimizi düşünüyorum.
Kayıtdışı Tarihimiz
Kayıtdışı Tarihimiz
"Osmanlı'yı arıyoruz."
Kayıtdışı Tarihimiz
Kayıtdışı Tarihimiz
"Ben de" diye geçirdim içimden, "Osmanlı'yı ben de arıyorum!" Nasıl aramayayım ki? Osmanlı çeşitli dinler, ırklar ve kıyafetler karmaşasını beş yüz küsur sene maharetle yönetmiş, âdeta kurtla kuzuyu yan yana yaşatmıştı. Üstelik üç kıtaya yayılmış, yirmi iki milyon kilometrekarelik coğrafyaya hükmediyordu... Ne bugünkü iletişim imkânlarına sahipti, ne de yönettiği insanlar bugünkü kadar eğitimliydi. Bu nasıl bir meziyettir, nasıl bir maharettir....
Reklam
Saltanatın kaldırılmasından sonra Sultan Vahideddin...
5 Kasım 1922'de Ankara'da 101 pâre top atılarak saltanat kaldırılmış, o andan itibaren Sultan Vahideddin'in Padişahlığı sona ermişti. O tarihten on iki gün sonra yurtdışına kaçan (tabii kaçmaktan söz edilecekse) "Sultan Vahideddin" değil, vatansızlığa mahkum edilen Vahdettin'dir! Sultan Vahideddin, yurt dışına
Hani kardeşiniz sağanak altında ıslanırken şemsiyenizi onunla da paylaşınca huzur bulursunuz ya; işte bunun gibi, Osmanlı insanı da kendisi gibi inananlar başta olmak üzere, tüm insanları "insanlık ekseni"nde kendine kardeş sayan bir hayat görüşü çerçevesinde, şemsiyesini, muhtaçları hayatın sağanaklarından koruyacak şekilde açar,
Okurken tebessüm ettiren yorumlama...
Kayıtdışı Tarihimiz
Kayıtdışı Tarihimiz
Elisee Recus yazıyor: "Osmanlılardaki iyilik duygusu hayvanları dahi kucaklamıştır. Birçok köyde eşekler haftada iki gün izinli sayılır... Gezgin Guer, başka bir örnek veriyor: "Bu adamlar (dediği bizim ninelerimiz ve dedelerimizdir) sokak başlarında sahipsiz köpeklere ve kedilere et dağıtırlar... So kaktaki ağaçların kuraklıktan kurumasını önlemek için bir fakire para verip sulatacak kadar kaçık Müslümanlara bile rastlamak mümkündür..."
Reklam
100 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.