Bugün 29 yıl önce bir Pazar sabahı Ankara yine kar altındaydı ve aydın bir gazeteci yazar Uğur Mumcu katledildi katilleri geziyor, ama bir çift laf söyledi ,yazdı diye nice gazeteci ya Silivri'de ya da başka yerlerde Demir paklıklar ardında. Ülkemizde yazanlar ya katlediliyor ya da mahkum ediliyor.
Bir Pazar Sabahıydı,Ankara kar altında
Zemheri ayazıydı,yaz güneşi koynunda
(Ucuz can pazarıydı kalemim düştü kana,kalemin düştü kana)
Zalımlar pusudaydı bedenim paramparça
(Ucuz can pazarıydı kalemim düştü kana, kalemim düştü kana )
Uğurlar olsun,uğurlar olsun
Hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun
Bir keskin kalem;bir kırık gözlük
Yürekli yiğitlere hatıran olsun.
"Her ihtilal kendi evlatlarını yer" bu değişmez kuraldır. Kitabımız Mustafa Kemal Atatürk-Kazım Karabekir arasındaki çekilmeyi Kazım Karabekir'in anılarına dayanarak Kurtuluş Savaşı ve sonrasını anlatıyor.
Kitabı okurken bazı noktalar dikkatimi çekti. Örneğin Kılık Kıyafet devrimi,Hilafet'in kaldırılması,Kur'an'ın Türkçe'ye çevrilmesi gibi daha birçok konuda kendisinin ön-ayak olduğu ve kendisinin önerdiğini yazmış anılarında.