Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kelimebaz Sözleri ve Alıntıları

Kelimebaz sözleri ve alıntılarını, Kelimebaz kitap alıntılarını, Kelimebaz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Üniversitede çok değer verdiğim bir hocam kulağıma küpe etmişti, “ tarihte cehaletin rolünü asla küçümseme,” diye.
Sayfa 170Kitabı okudu
İnsan, galiplerin hasbelkader çizdiği sınırlara sığmayacak kadar kıymetli bir hazinedir.
Sayfa 433Kitabı okudu
Reklam
Feminizm Latince ‘femina’ kadın ya da genel olarak dişi. Fransızca ‘femme’ (kadın) oradan gelmiş. Feminin (telaffuzu ‘feminen’) ‘kadınsı’ ya da ‘dişil’ demek. ‘Kadınların toplumsal alanda erkeklerle eşit haklara sahip olmasını savunan görüş’ anlamında ‘feminizm’ sözcüğüne İngilizcede ilk 1895’te, Fransızcada bundan biraz daha önce rastlanıyor. Sonradan anlam değiştirmiş, her hal ve şartta kadınların haklı olduğunu, dolayısıyla kadınlık-erkeklik hali dışında hak, vicdan, akıl, mantık gibi kavramların geçerli olmadığını savunan daha değişik bir görüşün adı olmuş.
İran’ın eski Zerdüşt dininde kız kardeşle evlenmek yalnız mübah değil, dinen farz ve vacip sayılıyormuş. Büyük İskender fethinden sonra Fars-Yunan kültür sentezi Ortadoğu’ya egemen olduğunda özellikle aristokrat sınıfı içinde kız kardeşle evlenme adeti yaygınmış. Bizde yakın akraba evliliklerinin bazı bölgelerde daha yaygın olması acaba bununla alakalı olabilir mi?
Sayfa 144Kitabı okudu
Kavimler insan gibidir; ne kadar dünya görmüşse bünyesi o kadar kavi, ufku o kadar geniş olur demek de mümkün pekala.
Sayfa 422Kitabı okudu
Dünyâ ne demek biliyorsunuz değil mi? Arapça edna’nın kıyas halidir, iki şeyden daha beride olanı demektir. Yani “bu taraf”, öteki değil beriki, çizginin bu yanı.
Sayfa 311Kitabı okudu
Reklam
Belki ben yanlış biliyorumdur. Batıl dediğim adamlar benden daha akıllıdır. Olabilir. Mümkün. Belki. Ama âlim-i mutlak değilim diye susup oturmam mı gerek?
Sayfa 432Kitabı okudu
Bağla bir dildâra gönlün gayrdan peyvend kes. -Fuzuli
Sayfa 388Kitabı okudu
Bağlaçsız kelime dizileri ve belli kelime ve cümleciklerin sürekli tekrarı yazılı metinlerde haklı olarak hoş görülmez. Ama sözlü ifadede hatipler bunları serbestçe kullanırlar, çünkü dramatik etkisi vardır. -Aristoteles, Retorik
Sayfa 264Kitabı okudu
Latinlerin Vandal adıyla tanıdığı bir Alman güruhu 5. yüzyıl başlarında bugünkü Macaristan’dan yola çıkıp izinsiz vizesiz Roma İmparatorluğu’na dalıvermiş. Romalılar bunları bir güzel kılıçtan geçirmişse de tüketememiş, geri kalanlar terbiyeyi bozup kalplerini katılaştırmışlar, ortalığı yağmalamaya girişmişler. Fransa ile İspanya’yı mahvettikten sonra Cebelitarık Boğazı’ndan Kuzey Afrika’ya geçmişler, bugünkü Tunus’ta iki yüz küsur yıl devam eden bir krallık kurmuşlar. 455 yılında da bir punduna getirip Roma kentini işgal ederek mal ve altın namına ne buldularsa talan etmişler, süslü binaları, tapınakları da yakıp yıkmışlar. “Amaçsız tahripkârlık ve kültür düşmanlığı” anlamına gelen ‘vandalizm’ kelimesi sanırım bu hadiseden kaynaklanıyor.
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
İslamiyet’ten sonra Horasan ve Maveraünnehir’de Farsça-Arapça kırması konuşan fakat Arap kökenli kabul edilen Müslüman ahaliye çevre halkları ‘Taçik’ demişler. Erken Türkçede ve Moğolcada bolca geçen, oldukça aşağılayıcı bir tabir. Modern Tacik halkının adı oradan geliyor. Ermenice taçik de oradan gelir, bizim Batı lehçesinde dacig olur, “Türk” demektir, iyi bir manada değil. Anlamı nasıl evrilmiş derseniz, al sana doktora tezi konusu derim.
Sayfa 135Kitabı okudu
Söylemek için yanıp tutuştuğun bir söz varsa yaz, yoksa yazma. Söylediğin her sözün yeni (daha önce söylenmemiş) bir söz olmasına dikkat et. İster dünyanın sınırlarından söz et, ister dün yedigin patatesten, fark etmez. Daha önce hiç kimsenin söylememiş olduğu taze bir şey söyleyebiliyor musun, ona bak.
Sayfa 420Kitabı okudu
İrşad yalnız tatlı tatlı anlatmak değildir: bazen dalga geçmek, bazen gürlemek, bazen alttan alıp hak vermek gerekir. Kimi zaman da öyle bir laf sokarsın ki hayat boyu muhatabının aklından çıkmaz, beynine çivi gibi çakılır kalır. İnsanların canını yakmak kötüdür, evet. Ama cahil kalmalarına izin vermek daha mı az kötüdür?
Sayfa 432Kitabı okudu
ENAYİ MİYİZ?
Enayi Arapçadan uydurulmuş Türkçe bir kelime. Enâ ben, enâ’î de “benci” ya da bencil. Kamus-ı Türki’de “kendini bir şey sanan mağrur ve cahil kimse” diye geçiyor. Buradan son yüz yıl içinde bugünkü anlamına evrilmiş. İlginçtir, frenkçe idiot da buna benzer yapıda. Eski Yunanca ídios “kendi”, idiótês “kendicil”. Eski Yunanda, herhangi bir kamu görevi üstlenmeyen sade vatandaş için kullanılmış. Daha sonraki devirlerde herhalde “saf, sade” anlamından giderek “aptal, gerizekâlı, ahmak, angut, moron, bön, budala, dıngıl, zekâ özürlü, kaz kafalı” anlamını kazanmış.
492 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.