Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kemal'e Eren Kadınlar

Melike İlgün

En Eski Kemal'e Eren Kadınlar Sözleri ve Alıntıları

En Eski Kemal'e Eren Kadınlar sözleri ve alıntılarını, en eski Kemal'e Eren Kadınlar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Nasıl dayandın bütün bunlara peki?” "Sustum ve bekledim. Taş olana kadar sustum. İnsana bazen ne garip bir güç geliyor, değil mi? İçinde depremler olurken o kadar sessiz kalabilmek ne garip! Taş olmak, duvar olmak, içi boşaltılmış bir çuval gibi öylece kalakalmak... İçinde sürekli bağırıp dururken susabilmek, dudakların kanayıncaya kadar susabilmek... İnsan kararıyor öyle zamanlarda. İçindeki karanlık, yüzüne, ellerine, bakışlarına vuruyor.
Reklam
"Sen hep böyle miydin?” diye araya girdi Latife. "Nasıl böyle yani?” "Yani... Hep karşındakini anlayabilmek üzerine mi kurdun hayatını? Yani sana yapılan her densizlikte, Zübeyde Hanım'ın sen odadan çıkar çıkmaz Abdurrahim'i tembihlediğini duyduğunda mesela ya da doktor açık açık Jülide'nin öleceğini söylediğinde hep aynı şeyi yaptın. Hep karşındakini anladın." Fikriye birkaç saniye sessiz kaldı. Sonra yüzünde alaycı bir gülümsemeyle karşılık verdi. Alay ettiği başkası değil, sadece kendisiydi. "Evet," dedi. "Evet haklısın. Hep karşımdakini anladım ben. Belki de benim kendisini sevdiğimi bile bilmeyen birini yıllarca beklediğimden... Belki de hayatımı, başka ülkelerde de olsa onu hissedebilmek, mektubundaki her harf kıvrımına bir anlam yüklemek, her bakıştan bir mesaj çıkarmak üzerine kurduğumdan... Belki kendimi bildim bileli onu kendimden önce tuttuğumdan... Ve hep onu anladığımdan... Hep onu kendi içimdeki tüm kavgalarda temize çıkardığımdan...
"Sen cevap verirdin evet. Çünkü sen hiç yokluk görmedin, ezilmedin. Ezildikçe, başını hep dik tutmanın o kadar da önemli olmadığını anlıyor insan. Her şeyi görmüyor, her şeyi duymuyor. Her şeye verilecek bir cevabı olmuyor. Hayat insana görmemeyi, duymamayı öğretiyor. Tutunabilmek için işine geleni seçiyorsun gördüklerinin arasından.’’
“ Ben onu öyle sevdim işte . Onu düşünerek yaktığım sigarayı söndürmeye korkacak kadar sevdim.”
... nasıl bir elektrik , parmak uçlarımdan ense köküme kadar nasıl bir karıncalanma , anlatamam sana. Birden al bastı yüzümü , damarlarımda kan değil , ateş dolaşıyordu sanki ... ( Fikriye )
Reklam
Bekledim . Ben ömrüm boyunca beklemişim onu . Ne olacak biraz daha beklerim diye avutuyordum kendimi . Ama bu , ötekilerden farklıydı. O kadar zor ki ! Yanında değilken biliyorsun ki yanında değil , biliyorsun ki onu görme ihtimalin de yok . O yüzden ummuyorsun , beklenti içine girmiyorsun . Kendi içinde yaşıyorsun aşkı da , hasreti de ... ( Fikriye )
Oysa ben onun için tüy gibi bir şey olmak istemiştim. Bir martı kanadından düşüveren tek bir tüy kadar hafif... Beyaz , bembeyaz bir duygu... Görüldüğünde insana denizi hatırlatan , rahatlatan ... O her gün yeni bir şeyin olduğu vakitlerde , o tehlikeli , belirsiz ve mücadeleci günlerde , sığınacağı en güvenli liman olayım istemiştim . Soluklandığı , dinlendiği , huzur bulduğu bir liman ... Gelsin , elimi tutsun sadece ... Hiç konuşmasın , hiç konuşmayayım , birlikte susalım ...
Aşkın sus haliydi benimkisi... Susunca , anlatamayınca ve susmaya mecbur olunca aşk daha da büyüyor insanın içinde... ( Latife)
Duygularımı ona açmalı mıyım? Ya onu temelli kaybedersem.
Reklam
Fark etmem için , bakışlarını uzun uzun üzerimde tutardı.
Sayfa 130Kitabı okudu
Dünyanın çatısından bir anda büyük bir boşluğa fırlatılmak, birdenbire hiç olmak nedir bilir misin?
Hep böyle derdi, değil mi? Ne zaman bir sorun olsa, onu kafasında ölçer, tartar, biçer, karar verince de, 'Kafamdaki çivileri söküp attım.' derdi..
Paşamın ne dediği dün gibi aklımda: 'Hacı zannettigimiz adamın koltuğunun altından put çıktı.'
Bunu ancak benim paşam yapardı.. İnanmadığı fikirlerin gölgesinde kukla olmaktansa tek başına olurdu, ama bildiği yolda giderdi!.
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.