Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kendine Ait Bir Oda

Virginia Woolf

En Yeni Kendine Ait Bir Oda Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Kendine Ait Bir Oda sözleri ve alıntılarını, en yeni Kendine Ait Bir Oda kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Entelektüel özgürlük maddiyata bağlı.
Sayfa 112 - Can Sanat Yayınları, çev. Berrak Göçer, 4. Basım 2023Kitabı okudu
Her şeyden önce yapmak istemediğin bir işi yapmak, üstelik yapmak istemediğin işte köle gibi çalışmak, yalakalık yapıp karşındakini pohpohlamak, bunu hep gerekli olmasa bile gerekli gibi göründüğünden ve şartlar risk alamayacağın kadar nazik olduğundan yapmak; sonra saklamanın ölüm anlamına geldiği o yeteneğin -küçük bir yetenek belki ama sahibi için dünyalara bedel- telef olduğu düşüncesi, onunla birlikte benliğimin de ruhumun da telef olması - tüm bunlar hayatımın baharını kurutan, ağacın kökünü çürüten bir pasa dönüştü.
Sayfa 43 - Can Sanat Yayınları, çev. Berrak Göçer, 4. Basım 2023Kitabı okudu
Reklam
Bu evlerle ilgili gerçek neydi örneğin; şimdi alacakaranlığın loş ışığında kırmızı pencereleriyle neşeli dururken sabahın dokuzunda tatlıları ve bağcıklarıyla haşin, kırmızı, sefil görünen evlerin gerçeği? Sonra salkımsöğütler, nehir, nehre inen bahçeler, şimdi üstlerine sis çökerken buğulanıyor, oysa güneş ışığında altın sarısı ile kırmızıya çalıyor - hangi halleri gerçek, hangi halleri yanılsamaydı?
Sayfa 21 - Can Sanat Yayınları, çev. Berrak Göçer, 4. Basım 2023Kitabı okudu
Kütüphanelerini istediğin kadar kilitle; zihnimin özgürlüğünü ne bir kapı ne bir kilit ne bir sürgüyle kısıtlayabilirsin.
Özenle santimetrelere ayrılmış metreler yok ki insan iyi bir annenin niteliklerini, bir kız evladının fedakarlığını, bir kız kardeşin vefası, bir kâhyanın becerilerini ölçebilsin.
Büyük şairler sefalet içinde ölüyor; ezgilerinin bedeli bu…
Reklam
Beni kim suçluyor? Çoğunluk kuşkusuz, tatminsiz olduğum da söylenecektir. Elimde değildi: içimde hep bir huzursuzluk vardı, bazen acı verecek denli artıyordu.
Eğitimin, benzerlikleri değil de farklılıkları ortaya çıkarıp kuvvetlendirmesi gerekmez mi? Çünkü şu halde bile çok fazla benzerliğe sahibiz.
Kadınlar milyonlarca yıldır içeride oturuyor ,bunca zamanda yaratıcı güçleri duvarlara bile sindi; harçla tuğlayı öyle bir doldurup taştı ki mecburen kaleme, fırçaya, ticarete, siyasete sıçradı .Ama bu yaratıcı güç erkeğin yaratıcı gücünden çok farklı. Bu gücün engellenip bitirilmesinin çok yazık olacağını da kabullenmemiz gerekiyor zira yüzyıllar içinde çok sıkı bir disiplinle kazanıldı ve yerine koyabilecek başka hiçbir şey yok. Kadınlar erkekler gibi yazsa, erkekler gibi yaşasa ,erkeklere benzese çok yazık olur zira dünyanın genişliğini ve çeşitlerini düşündüğümüzde iki cinsiyet bile bu kadar noksan kalırken sadece tek bir tane ile nasıl yetinebiliriz.
Ah ,edebiyatı da satın alamazlar ya diyebilirdi. Edebiyat herkese açık .Üniversite görevlisi de olsan beni çimlerden uzaklaştırmana izin vermeyi reddediyorum .Kütüphanelerini istediğin kadar kilitle ; zihnimin özgürlüğünün ne bir kapı ,ne bir kilit ,ne bir sürgüyle kısıtlayabilirsin .
Reklam
Gerçekten de kadın sadece erkeklerin kurmacalarında var olsaydı müthiş nüfuzlu biri sanılırdı; çok yönlü; hem cesur hem acımasız; hem azametli hem aşağılık; hem olağanüstü güzel hem korkunç çirkin; erkek kadar büyük kimilerine göre daha da büyük. Ama bu, kurmacadaki kadın. Kadın gerçekte, Profesör Travelyan’ın da dikkat çektiği gibi kilit altında tutuluyor, dövülüyor, yerlerde sürükleniyordu. Böylece, bileşenlerden oluşan son derece tuhaf bir varlık doğuyor. Hayallerde müthiş önemli, hayatta ise tamamen değersiz. Şiirlere baştan sona nüfuz etmiş, tarihten ise neredeyse tamamen soyutlanmış. Kurmacada krallarla fatihlerin hayatlarına hükmediyor; gerçekte ise anne babasının parmağına yüzüğü zorla geçirdiği herhangi bir oğlanın kölesiydi. Edebiyattaki en ilham dolu kelimeler, en derin düşünceler onun dudaklarından dökülüyor; gerçek hayatta ise zar zor okuyor, zar zor yazıyor ve kocasının malı sayılıyordu.
“ kadınlık korunan bir meslek olmaktan çıktığında her şey olabilir, diye düşündüm kapıyı açarken.”
Kömürcü olmak mı daha iyi dadı mı; sekiz çocuk büyüten hizmetçi kadının dünyaya sağladığı katkı yüz bin pound kazanan avukatınkinden daha mı değersiz?
Çünkü kadın gerçeği söylemeye başlarsa dev aynasındaki beden küçülür, hayatla uyumunu yitirir. Erkek kendini kahvaltıda, akşam yemeğinde asıl boyundan en az iki kat büyük görmezse yargı dağıtmaya, yerleri medenileştirmeye, yasa çıkarmaya, kitap yazmaya, takıp takıştırıp şölenlerde konuşmalar yapmaya nasıl devam edebilir?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.