Virginia Woolf (1882-1941), İngiliz Dili ve Edebiyatının Victoria çağındaki önemli yazarlarından ve feminist akımın öncülerinden biri..
“Kendine Ait Bir Oda” isimli bu eseri de bir manifesto..
Kitapta dönemin İngiltere’sini eleştiren Woolf, kadınların kütüphaneye sadece bir araştırmacı eşliğinde ya da bir takdim mektubuyla girebildiği, mektup dışında başka bir yazım tekniği kullanamadıkları, yazılarını erkek adlarıyla yayınlamak zorunda kaldıkları, ev idaresi ve çocukların bakımı dışında söz sahibi olamadıkları ataerkil toplumda biçilmiş rolleri oynayan, ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören kadının toplumdaki yerini anlatıyor. Kadınların bu duruma düşmesinde hem cinslerini de eleştiriyor.. Diyor ki: ““Bütün bu yüzyıllar boyunca kadınlar, erkeği olduğundan iki kat büyük gösteren bir ayna görevi gördüler…. İşte bu yüzden Napoleon da, Mussolini de kadınların erkeklerden aşağı olduğunda bu kadar ısrarcıdırlar, eğer onlar aşağıda olmasalardı kendileri büyüyemezlerdi. Eğer kadın gerçeği söylemeye başlarsa aynadaki görüntü büzülür; erkek hayata uyum sağlayamaz olur.”
Ve şöyle sesleniyor kadınlara: “Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!.."
Ve şöyle sesleniyor erkeklere: “İstediğiniz kadar kütüphanelerinizi kilitleyin, ne kadar kapınız, ne kadar sürgünüz olursa olsun, zihnimin özgürlüğüne ket vuramazsınız.”
Yazarın daha önce yarım bıraktığım eserini düşününce çok severek okuduğum bir kitap oldu. Güncelliğini ve evrenselliğini koruyan bir eser.. Okuyunuz!!!