‘Hukuk ya da tıp gibi bir meslekte yükselmek isteyenler için yaşamsal bir ders: Yeterince çalışır, kendinizi ortaya koyar ve beyninizi ve hayal gücünüzü kullanırsanız, dünyayı istediğiniz gibi biçimlendirebilirsiniz.’
“Alberto’nun bir sözünü, bir kadın ve bir erkek için tek önemli şey evlattır, dediğini hatırlıyordum. Bir kadın için bunun gerçekten tek önemli şey olduğunu düşünüyordum. Ama erkekler için öyle değildi. Çocuk doğduktan sonra Alberto’nun yaşamında hiçbir şey değişmemişti, aynı yolculuklarını yapıyor, defterine aynı resimleri çiziyor, kitap sayfalarının kenarına notlar alıyor, sokakta kısa ve hızlı adımlarla, dudakları arasında sigarasıyla yürüyordu. Çocuk yüzünden hiç keyfi kaçmıyordu, yemeğini yememiş mi, acaba rengi solgun mu, ilgilenmiyordu. Hatta kızının ne yediğini bile bilmiyordu, muhtemelen gözlerinin renginin değiştiğini bile görmemişti.”