Kitle ve İktidar sözleri ve alıntılarını, Kitle ve İktidar kitap alıntılarını, Kitle ve İktidar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bütün yok etme araçlarının en etkileyicisi ateştir. Çok uzaktan görülebilir ve daha da çok insanı kendine çeker. Geri dönüşsüz bir biçimde yok eder; ateşten sonra hiçbir şey eskisi gibi olamaz. Bir şeyi ateşe veren kitle kendisini karşı konulamaz hisseder; ateş yayıldığı sürece herkes kitleye katılacaktır ve ona düşman olan her şey yok edilecektir. İleride de anlatılacağı üzere, kitle sembollerinin en güçlüsü ateştir. Yıkım sona erdikten sonra, ateş de kitle gibi sönecektir.
İnsanoğlunun başına gelmiş olan talihsizlikler arasında salgınlar canlı bir anı bırakmıştır. Salgınların başlangıcı bir doğa felaketi kadar anidir ama örneğin deprem genellikle birkaç kısa sarsıntıdan sonra sona ererken, bir salgın hastalık aylarca ya da bütün bir yıl sürebilir. Deprem yapacağı en büyük kötülüğü bir darbede yapar, bütün kurbanları aynı anda yok olur. Öte yandan, vebanın biriktirici bir etkisi vardır. Başlangıçta yalnızca birkaç kişi hastalığa tutulur, sonra vakaların sayısı artar.Ölüler her yerde görülür; kısa sürede yaşayanlardan çok göze çarpar. Bir salgının nihai sonucu depreminkiyle aynı olabilir ama salgında insanlar ölümün yaklaştığını görürler; ölüm tam gözlerinin önünde yer alır.
Hayatta kalma mücadelesinde her insan diğer bütün insanların düşmanıdır ve asıl galibiyet olan hayatta kalmayla karşılaştırıldığında, çekilen bütün ıstırap önemsizdir.
İnsan sonunda bütünüyle sızıları tarafından yönetilir (...) Kurtuluşu elde etsin veya etmesin, sızıları onu şekillendirir; sızıları onun alınyazısıdır.
 Bir insan bu dünyada ne yaparsa, öteki dünyada ona aynı şey yapılacaktır. Cezayı ölçüp vermek için hiçbir özel adalet görevlisi tayin edilmez, herkes kendi kurbanı tarafından cezalandırılır.
İnsanları yönetmek isteyen herhangi biri, bu insanlar onun önünde hayvanlar kadar iktidardan yoksun kalana kadar onları önce aşağılamaya, haklarını ve direnme kapasitelerini onları kandırarak ellerinden almaya çalışır. Onları hayvan gibi kullanır ve onlara söylemese bile, onların kendisi için hayvanlar kadar az değer taşıdığını kendi içinde her zaman açıkça bilir; yakınları ile konuşurken, onlardan koyun ya da sığır diye bahseder. Nihai amacı onları kendi içine almak ve özlerini emmektir. Onlardan arta kalan onu ilgilendirmez. Onlara ne kadar kötü davranırsa, onları o kadar küçümser. Artık işe yaramaz hale geldiklerinde tıpkı kendi dışkısından kurtulur gibi, yalnızca evinin havasını kirletmemelerine dikkat ederek onlardan kurtulur.
Pek çok yasaklamanın, yalnızca kendi koydukları sınırları aşanları cezalandırabilen ya da affedebilenlerin iktidarını artırmak için var olduğuna şüphe yoktur.
Ölümsüzlük üzerinde düşünmeye en iyi Stendhal gibi bir adamla başlanabilir. Dine ondan daha çok karşı olan ve dinin vaatleri ve yükümlülüklerinden onun kadar arınmış biri zor bulunur. Stendhal'ın düşünce ve duyguları bütünüyle bu hayata yönelmişti; o, bu hayatı tam ve derin bir biçimde yaşadı.
Peygamberin torununun başı kesilip Şamdaki halifeye gönderilir. Halife sopasıyla babasının ağzına vurur; ama orada hazır bulunan yaşlı bir „sahabe“ karşı çıkarak, „sopanı çek“ der „çünkü ben peygamberin ağzını bu ağzı öperken gördüm“.