Özlem hızla büyüyor, kahır hızla yayılıyordu. Gözyaşı hızla çoğalıyor, vahşet hızla ürüyordu. Bense kendi düşlerimde bile yavaştım. Sorunlar yavaş kılıyordu beni.
Korku hızla büyüyordu. Yalan hızla büyüyordu. Ve biz yavaştık. Rüzgârımız bile yavaştı. Yüreği hızla büyüyen çocuklara karşı sevgimizde, şefkatimizde yavaştık.
Candan çok cansızlık, yandan çok yansızlık, inançtan çok inançsızlık, yüzden çok yüzsüzlük, düşten çok düşsüzlük geçerliydi. Kanlı hücreler unutulmuş, başkaldırı küçümsenir olmuştu...
Caka, fiyaka hızla büyüyordu. Kaypaklık, sahtekarlık hızla büyüyordu. Bir avuç kalmıştı fedakârlık. Cesaret, umut, direnç bir avuç kalmıştı. Onu da sıkıntı kemirmeye başlamıştı artık.