Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kız Kulesi'ndeki Kızılderili

Sunay Akın

Kız Kulesi'ndeki Kızılderili Sözleri ve Alıntıları

Kız Kulesi'ndeki Kızılderili sözleri ve alıntılarını, Kız Kulesi'ndeki Kızılderili kitap alıntılarını, Kız Kulesi'ndeki Kızılderili en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...Yaşam biçimlerinden, geleneklerinden ve kültürlerinden uzaklaştırma oyunlarına küçük saf eller de alet edilir! Eduardo Galeano, Walt Disney'in çizgi filmlerini şöyle tanımlar: "Kapitalizmin hayvanat bahçesi"...
Kolomb, Amerika'ya yalnızca bulaşıcı hastalıkları değil, insanlığın sonunu hazırlayacak olan "savaş" denilen ilkelliği de taşımıştır. Kızılderililerin topraklarının işgal edildiği ilk günlerdeki yaşayışlarına Kolomb'un günlüğünün sayfalarından biraz daha bakalım: "Kızılderililer son derece sade, dürüst ve eli açık insanlar. Herhangi birinden sahip olduğu herhangi bir şey istenince hemen veriyorlar. Kötülüğün ne olduğunu hiç bilmiyorlar, çalmıyorlar, öldürmüyorlar. Komşularını kendileri kadar çok seviyorlar. Dünyada onlar kadar tatlı dilli insanlar yoktur. Her zaman gülüyorlar." Ama Kızılderililerin yüzlerindeki gülümseme çabuk kaybolur. Çünkü Amerika Fatihi (!) yukarıdaki sözlerinin hemen ardından şunları yazar: "Elli adamla bu halkın hepsini boyunduruk altına alabilir ve onlara her istediğimizi yaptırabiliriz.
Reklam
3 Ağustos 1492 3 Gemi'nin Serüveni...
1492 yılının 3 Ağustos günü tüm hazırlıklarını tamamlayan üç karavel Barra di Saltes Limanı'ndan rüzgâra yelken açar. Diğer iki gemiden daha güçlü fakat daha az süratli olan Amiral Gemisi'nin adı Santa Maria'dır. İlk adı "La Galleya" iken, Kolomb'un emrine verilince bu ad değiştirilir. Santa Maria'nın uzunluğu 30 metreden biraz fazla, genişliği ise 9 metredir. İkinci geminin adı Pinta'dır. Armatör Pinto'dan alır adını. Uzunluğu 22 metre, genişliği 7 metre olan geminin kaptanı Martin Alonsa Pinson'dur. Asıl adı "Santa Clara" olan üçüncü gemiye denizciler “Nina" adını verirler. Bunun nedeni geminin Nino di Palos ailesinin malı olmasıdır. Kaptanlık görevini Vincente Yanez Pinzon'un yaptığı Nina'nın uzunluğu 20 metre, genişliği ise 7 metredir. Her üç gemide toplam 87 denizci görev yapmaktadır. Karavellerin direklerine de bir göz atalım: Maestra adı verilen direğin boyu geminin uzunluğundan biraz fazlaydı. Maestra'nın yarı büyüklüğündeki direğin adı Trinket idi. Denizciler, üçüncü direğe ise Mezzana diyorlardı. Rüzgâra dayanıklı olmaları için yelkenleri dört köşeli olan gemilerin altları da istiridyeler yapışmasın diye ziftle kaplanmıştı. İspanya bayrağı üç gemide de asılıydı. Ama, Santa Maria'da, Kolomb’un, mavi fon üzerine altın yaldızlı bir çapanın yer aldığı özel bayrağı da göze çarpar! Ve Kristof Kolomb, "Tanrı adına" diyerek başladığı günlüğüne şunları yazar: "1492 Ağustosu'nun 3'ünde Barra di Saltes'ten ayrılıyor ve bütün hızımızla güneye iniyoruz."
Sayfa 5 - Tek Eksiğimiz Bülbül Sesi!..Kitabı okudu
Fransızların İstanbul'a taktığı bir ad vardır: Sarmaşıklar kenti. Bugün isebinaların duvarlarına bakıp şöyle diyoruz: Kovboylar kenti! Marlboro sigarasının reklâmında at koşturan kovboylar Kızılderililerin topraklarından sonra İstanbul'un duvarlarını da işgal etmeye başladılar. Başbakanın, bakanların ve politikacıların Amerika'da apartmanları, otelleri vevillaları olduğu bir ülkede kovboy kültürü elbette yadırganmaz.Böylesi birortamda yanıtlanması gereken soru şudur: Şair kimdir? Bilkent Üniversitesinde düzenlenen panele katılmak üzere Ankara'ya doğruyola koyulduğumda çantamda tiyatrocu dostum Salih Kalyon'dan aldığım Kızılderili başlığını da taşıyordum.Öğrencilerle dolu salonda söz sırası banageldiğinde Kızılderili başlığını kafama oturtup, bir dergiden kestiğim Marlboro reklâmındaki kovboyu göstererek savaş baltasını topraktan çıkartan sözü söyledim: "Kovboyların at koşturduğu birülkede, bütün şairler Kızılderili’dir."
Aradan yıllar geçer ve Barış anlaşmalarında haritalara çizilen çizgilere aldırmadan Kızılderililerin topraklarına saldıran beyaz adam yapmış olduğu çizgi film ile insanları kandırmaya devam eder!..
Reklam
Katliamı yaşayan Kara Geyik o gün bir başka şeyin daha öldüğünü söyler: "O zaman kaç kişinin öldüğünü anlayamamıştım. Şimdi kocamışlığımın şu yüksek tepesinden gerilere baktığımda, yerde birbirleri üzerinde yığılı duran boğazlanmış kadınları ve çocukları, hâlâ o genç gözlerimle görebiliyorum. Ve orada, o çamurun içinde bir şeyin daha öldüğünü ve o kar fırtınasına gömüldüğünü görebiliyorum. Evet, bir halkın düşü öldü orada..."
Ama en önemlisi, Nihat Erim'in 19 Eylül 1949'da yaptığı İzmit konuşmasında "Yakın bir gelecekte Türkiye küçük bir Amerika haline gelecektir" sözünden habersiz olarak annemin makyaj malzemeleriyle yüzüme sürdüğüm savaş boyalarının politik bir tavır özelliği taşıdığını bilemeyişimdir.
Bu sözleri duymazlıktan gelen Don Kişot, ikna edici sözler söylemeye başlar:"... Onların uşaklarıysa kocaman, hiç keşfedilmemiş krallıklarla ödüllendiriliyorlar." Sancho’n un "Bin dayak yetmez ona. Bindir dayak istiyor" sözleri üzerine Don Kişot sinirlenir: "Kes sesini Sancho." Cervantes, Kızılderililerin kimlerle savaşmak zorunda kaldığını soykırımın yapılmakta olduğu yıllarda susmamakta kararlı olan Sancho'nun ağzından açıkça yazar: "Babamız Amerika'nın alçakların barınağı, fahişelerin sığınağı olduğunu söylemedi mi?" Don Kişot daha da sinirlenir: "Kes sesini dedim." Ve Cervantes, Sancho'yu konuşturmaya devam eder: "Hint Adalarına doğru yola çıkan herkes vicdanını rıhtımda bırakır." Don Kişot'un yazıldığı yılın ardından ilk göçmenler Amerika'ya doğru yelken açarlar. Kaptan Nevvport'un gemisiyle yola koyulan İngiliz göçmenlerin hepsi de erkekti. Tütün sömürgeciliğinin ilk adımlarını atan erkekler için sonradan 90 genç kız getirilir. Kızlar tütün karşılığında takas edilirler. Amerika'ya ilk zenci köleler ise 1619 yılının Ağustos ayında Hollandalılar tarafından getirilir.
Atlantis'i araştıranlar Platon'un verdiği bilgilerin ışığında kayıp adanın yüz ölçümünün 1.553.994 km2olduğunu hesapladılar.
Reklam
Yoksul ve zavallı: bu toprak, Yoksul ve zavallı: bu buzlar, Yoksul ve Zavallı: bu hava, Yoksul ve Zavallı: bu deniz Yoksul ve zavallı.
Yaşlandım artık, Bunca yıl yaşadım, Çok şeyler öğrendim ama Dört bilmeceyi çözemiyorum. Biri güneşin çıktığı yer, Biri ayın ne idüğü, Biri kadınların kafası, Biri de insanlarda bunca bit.
Ölü sularından iniyordum nehirlerin Baktım yedekçilerim iplerimi bırakmış Cırlak Kızılderililer, nişan atmak için Hepsini soyup alaca direklere çakmış
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.