Kızıl Ölümün Maskesi kitaplarını, Kızıl Ölümün Maskesi sözleri ve alıntılarını, Kızıl Ölümün Maskesi yazarlarını, Kızıl Ölümün Maskesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kısacası, gördüğüm her şeyde bir tuhaflık vardı – ama dünyada çeşit çeşit insan, birbirine karşıt nice düşünce ve gelenek yok mudur? O kadar çok yolculuk etmiştim ki artık hiçbir şeye şaşmamaya alışmıştım,
“Henüz gençsiniz dostum,” dedi ev sahibim, “ama gün gelecek, söylentilere inanmadan, dünyada olup biteni kendi kendinize yargılayabileceksiniz. Hiçbir duyduğunuza inanmayın, gördüklerinizin de yarısına inanın, yeter.”
Son zamanlarda geceleri doğru dürüst uyuyamıyorum. Ne yana dönersem döneyim gözlerimin önünden gitmeyen bir yüz var. Delice bir kahkaha var ki kulaklarımdan hiç çıkmayacak.
Eski iyi huylarımdan bir kırıntı kalmış olmalı ki, önceleri beni bir zamanlar çok seven bu yaratığın böyle açıkça benden kaçmasına üzüldüm. Ama çok geçmeden bu üzüntünün yerini tedirginlik aldı. Bunu ZITLIK izledi; sanki kesin ve kaçamaksız bir yoldan kişiliğimin yıkımı hazırlanıyordu.
Doğrusunu söylemek gerekirse, büyük bir definenin avuçlarımın içinde olduğuna ilişkin bir önsezi sarmıştı bütün benliğimi. Neden bilmiyorum. Belki de bir inançtan çok bir istekti bu…
Birtakım sırlar da söylenmeye gelmez. İnsanların her gece yataklarında çırpınarak, hortlaksı günah çıkartıcıların ellerine sarılıp gözlerine acıma dilenerek bakmaları – kalp kırıklığından, boğaz düğümlenmesinden ölmeleri, açığa vurulmayı kaldırmayan sırların korkunçluğu yüzündendir. Ne yazık ki ara sıra kişioğlunun bilinci öylesine ağır bir ürkü yükü altında kalır ki, artık onu ancak mezara taşıyabilir. Böylelikle cürümün özü aydınlığa asla çıkmaz.