En Eski Kızılderili Masalları kitaplarını, en eski Kızılderili Masalları sözleri ve alıntılarını, en eski Kızılderili Masalları yazarlarını, en eski Kızılderili Masalları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Masalları küçümsememek lazım. En ufak şeyden dahi ders çıkarmasını bilen bir insanın kolaylıkla ulaşabileceği, ucu bucağı olmayan nasihatler barındırıyor içerisinde.
Kızılderililerin doğaya ne kadar değer verdiklerini, canlı cansız her varlığın ve maddenin ruhu olduğuna inandıklarını bilmeyen yoktur. Bu tümüyle bizim inanışlarımıza, yetişme tarzımıza ters bir durum. Kitaba elimin gitmesinin asıl sebebi de bu oldu.
Şu sıralar destanlara, masallara ve eski uygarlıklara takmış durumdayım. Tüm bu günümüzden uzak yaşamları ve inanışları öğrenmenin, bugünün insanını daha iyi anlamamızı olanaklı hale getirdiğine inanıyorum.
Farklı olmak bir insanı veya ırkı dışlamak için sebep değil, aksine onları kucaklamak için bir neden olmalı.
Sürekli aynı olduğumuzu düşünsenize. Ne özelliğimiz kalır? Halbuki tüm bu düşünceleri özümsersek gerek bilincimiz gerekse de benliğimiz ait olduğu derecelere yükselecektir.
Okumanızı tavsiye ediyorum.
"...ama sanki bu insanların kalplerini görüyormuşum gibi hissediyorum. Önemli olan ne kadar yakışıklı oldukları değil, kalplerinin güzel olup olmadığı. Daha böylesine rastlamadım sadece, hepsi bu."
Odunların her biri bir ay boyunca yanacak kadar büyükmüş. Saatleri olmayan Kızılderililer zamanı böyle ölçerlermiş. Onların günleri, haftaları değil, bir yeni aydan diğerine kadar olan zamanı anlatmak için ayları varmış.
Vahşi hayvanlara gelince, onlar bugün olduğu gibi kafelere tıkılmaz, çitlerle çevrili ufacık yerlere hapsedilmezlermiş. O güzel vadide bütün hayvanlar olmaları gerektiği gibi, mutlu ve özgürmüş.
"Ruhun artık hiçbir surette yeryüzünde dolaşamaz," demiş, "İnsan olarak işe yaramaz, boş bir hayat sürdün. Artık burada istenmiyorsun, ancak göklerde yaşamana izin vereceğim."