Üstâd, "Nuri Pakdil; Ankara'da, Zümrüt Palas otelinde, tek kişilik bir odada, tek bir gece ayrılmaksızın 7 yıl, 6 ay, 8 gün kalan adamdır arkadaşlar" demişti.
Kitabı okurken hep bu cümle geldi aklıma. İstanbul'da da tek kalmış. Yalnızlığı ibadet, edebiyatı ibadet, duruşu ibadet. Kendisiyle yüzleşmekten kaçmamış, düşünmekten kaçmamış. Bu dönem nesline hayran olmamak elde değil. Kalemle, sözle, hareketle mütemadiyen direniş halinde kalmışlar. Sadece duruşlarıyla bile direnişlerini göstermişler. Allah merhametiyle muamele etsin.
Kitap tüm Nuri Pakdil kitapları gibi ince. Yazara aşina olmak gerek kitaplarını okumak için. O yüzden önce bir araştırma yapmak daha iyi olur. Yazılar kopuk gelebilir ama düşünerek okunmalı, bağlantısız değil. Yetersiz bulanlar da olmuş fakat ben çoğu cümlenin altını çizmek istedim. Az sözle derin şeyler anlatmak mümkün müdür sorusunun cevabı niteliğinde bana göre.